30 06 2021/ İç Anadolu Bölgesi-Ankara Toplantısı 1
TÜBE TOPLANTISININ GÖZLEM ve SONUÇLARI
16 04 2021 günü temelleri attığımız TÜBE kümemiz Ankara da 14 değerli üyemiz ile ilk toplantısını Tübe / İvedik 1518 Cad. no 103 yerinde yaptı.
Toplantıya ilişkin süreci , önerileri , ortak değerlerimizi bilgilerinize sunuyorum;
1- Toplantımıza kısa ön görüşmeler sonrası sırayla kendimizi tanıtarak başladık. Tanıştıkça ortak değerlerimizin ne denli çok ve zengin olduğunu birbirimize bu değerleri yeniden yaşatarak yeni bağların , yeni dayanışmaların kurulması kendiliğinden sağlanmaya başlandı… Bir kez daha gördük ki , yüz yüze buluşmanın ,aynı yerde bulunmanın tadı ve iletişim gücünün yerini hiçbir şey almıyor..
2- Yoğun , heyecanlı tanışma sonrası ortaya çıkan iklim , oluşan algı , doğan güç şöyle oldu ve bize şu sözü söyletti , Bir yaştan sonra ülkemiz de , dünya da olan biteni daha iyi görmeye , nedenlerini , niçinlerini daha sağlıklı irdelemeye başlayınca , Teknik Öğretmen kavramının bir marka olduğunu , bir değer olduğunu en azından kendi adımıza yıllar sonra derinlemesine gördük ve anladık.. Teknik Öğretmenlere gerçekten öylesine üretken , kurucu ve toparlayıcı bir eğitim verilmiş ki bu duyguyu toplantıda yaşadık ve vurguladık … Daha ötesi sınırlarımızı zorlayarak konuya yeni boyutlar katacak gücü kendimizde bulduk ve dedik ki ; Her bölümden karma ve toplam 50 kişilik bir Teknik Öğretmen topluluğu olarak bize örneğin “Kıbrıs ın eğitimi sizin sorumluluğunuz da , burayı en verimli biçimde eğitin ve Kıbrıs’ı ayağa kaldırın , kendine yeter zengin bir ülke olsun,, yetki siz de buyurun eğitimi sizler yönetin “ denilse ,, bizlerin bilim ve akıl ile yoğrulmuş üretim eğitimi bilgimizi , 250 bin kişilik adaya uygulayarak ayağa kaldıracağımız konusun da bu gün çok daha gür bir ses ile evet ,, bunu ve daha büyüklerini de başarırız , diyebilecek düzeye doğru evrildiğimizi gördük…. Bu ortak öz güveni bir araya gelmeden önce tek başımıza söyleyemezdik , ancak birbirimizi tanıdıkça , birbirimize omuz vereceğimizi gördükçe,, özellikle yarınlarda ortaya koyacağımız büyük bir beyin gücü ve üretim bilgisi ile gerçekten yüksek bir çekim alanı oluşturabileceğimiz ortadadır.....
BİLGİ, DÜNYANIN HER YERİNDE ÇEKİM ALANI OLUŞTURUR. DERLENECEK TEKNİK ÖĞRETMENLER YÜKSEK ÜRETİM BİLGİSİYLE TÜRKİYE NİN YAZGISINI DEĞİŞTİREBİLECEK BİR YERE ULAŞABİLİR …
3- Güncel konulara ilişkin genel yaklaşımımızı ise yeniden vurgularsak ; a) Tübe olarak , bildiklerimizi ülkemizin yararına , hiçbir ayrım gözetmeden değerlendirmek isteyen kişi , kurum ve kuruluşlar ile çekinmeden paylaşacağımıza, b) Küme içinde uzmanlık alt komisyon / kurullar oluşturmanın gereğine, c) Her üye arkadaşımızın en az iki yeni arkadaşımıza ulaşarak üyelik konusunda çaba göstermesine ki bu konu yaklaşık 70 kişiyiz her üye iki yeni arkadaşımıza ulaşsa, çok kısa sürede 500 sayısına ulaşabiliriz. d) Toplantıların ay da bir kez olarak yapılmasının gereğine, e) TÜBE üyeler sayısının her ilde en az 10 kişiye ulaşarak il ve bölge toplantıları yapma aşamasında yeterli doygunluğa ulaşmaya, f) Tübe-Türkiye genelinde ilk adım da 500 kişilik bir üye sayısına ulaşarak bu güçle Türk sanayicinin karşısına daha yetkin konumda çıkmaya, g) TÜBE örgüt şemasının güncelleştirilmesine, konumların tanımına h) www.tube-ytoo.com obamızı OSB- Eğitim Kurumları – Üretim kuruluşları - STÖ – Belediyeler vb yerlere ulaşmada üye arkadaşlarımızın adım adım yeri geldikçe tanıtması , paylaşması konusunda çaba göstermelerine ilişkin görüşlerimizi dillendirdik.. 4- Mühendislerin katılımına ilişkin ; Teknik Öğretmen eğitimi almamış çok geniş bir kitlede yer alan Mühendisler ve değişik konularda bilimsel konumu olan akademik ünvanlı kişilere ilişkin bakış açımız nasıl olmalı konusunu da konuştuk.. Aslında bizim yola çıkış nedenimiz tam da bu konunun kendisi . Yıllarca gerçek anlamda ve bilerek imza yetkisi verilmeyerek önü kesilen , yalnızca öğretmen olmaya zorlanan Teknik Öğretmen, tüm bu haksız engelleri aşarak Türk üretim gücü içinde seçkin yerini almış ve üretgen, bilim damgasını vurmuştur… Bizim bakış açımızda Teknik Öğretmen / Mühendis karşılaştırması ,değerlendirmesi ya da olumlu / olumsuz bir yakıştırmamız da yoktur ve olamaz… Ayrıca kendini çok iyi yetiştirmiş pek çok mühendis meslektaşlarımızı da tanıyoruz , omuz omuz olmaktan da mutlu oluruz… TÜBE olarak konuya baktığımız yer ise tümüyle EĞİTİM ANLAYIŞI – TEKNİK EĞİTİMİN YÖNTEMİ bizim baktığımız yer yalnızca sistem ile ilgili , kişiler , kesimler değil , o kişileri yetiştiren eğitim modelini değerlendirmeye çalışıyoruz… Buraya , eğitim yöntemine bakınca da kendiliğinden bu modelin mühendisi nasıl yetiştireceğine ve işe mühendisin tanımını yapmakla konuya açıklık getirelim; MÜHENDİS : İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse: TDK Tanım çok güzel ancak , ülkemize baktığımızda durum bu tanıma pekte uygun düşmüyor. Ülke olarak marka yaratamamışız . Ülkemizde ki binlerce yabancı fabrika Knowhow bilgisi / üretim bilgisiyle kolayca gelip o sektörde birinci konuma zorlanmadan gelmiş.. Türk mühendisleri yabancı bir fabrikaya girebilmek için teknik bilgi yerine yabancı dil bilmek gerekir algısını anlamış . Türkçe teknik yayınlar tükenme noktasına gelmiş . Yeni kitap yazma bitmiş .. Teknoloji üretemez gibi sığ bir yere gelip saplanıp kalmışız.. Her gelişmeyi yabancıdan bekler duruma gelmişiz. Eğitim dili Türkçeden uzaklaşmışız .. Usta demek yerine formen , mayster gibi yabancı cilalı ünvanlar egemen olmuş … Peki niçin böyle olmuş ? Bilim eğitimi özellikle de mühendislik gibi yetkinlik kazandıracak bir eğitim ile eğitilmesi gereken gençler, üstüne üstlük ünlü okullar için seçkin , algıları hızlı ve yetenekleri yüksek öğrenciler seçilmesine karşın, bilimsel ve çok yönlü bir disiplini , asıl meslek bilgisini fakültenin yalnızca son iki yılında ve kağıt üzerinde haftada 26 saatlik eğitim ile öğrenmeye zorlandıklarından bu mesleği yeterince alamadıkları ,ayrıca bu mesleğe ilişkin geçmiş yıllarda da hiçbir temel bilgi görmeden geldilerse ki genellikle genel lise eğitimi sonrası alındıkları düşünülürse kocaman bir meslek dalı , mühendislik eğitimi kağıt üzerindeki aktarımı ile ancak bu ölçüde gerçekleşebilmiş… Bu gerçek görülürse çözüme ulaşmak , öncelikle ülkemizin üretim toplumu olmasında belirleyici unsur olarak çok daha kolay olacaktır… Türk mühendislik eğitiminin sonuçları ülkemize nasıl yansımış diye baktığımız da ? Durum pek iç açıcı değil. Türk mühendisliği varlığını ortaya yeterince koyamayınca bu boşluğu , yabancı ülkelerin mühendisliği tasarım ve üretim olarak bir marka olarak en önemlisi de egemenlik olarak Türk sanayinin göbeğine oturmuşlar…. Bursa Renault un Fransız , Tofaş / Fiat ın İtalyan , Ford un İngiliz , Bosch un Alman ,Toyota nın Japon , Erkunt un Hint , Oppo nun Çinli mühendislik tasarımları kuralları geçerli olmuş… Biz bu alanda yeterli olamamışsak , o boşluğu yabancılar haklı olarak gelip anında doldurmuşlar… Arkadaşlar kendimize dönersek ne acıdır ki Teknik Öğretmen kimdir diye yine TDK sözlüğüne baktığımda , biz yokuz. Dil kurumu bile , ya da MEB nın varsa Teknik Öğretmen tanımını sanal ortama bile yerleştirememişiz. Teknik Öğretmen olarak bizlerin gerçek ve doğru tanımlarımız ile bizlerin bunu yapması ve yüksek niteliği ile Türk toplumunda çok önemli bir yerimizin olduğunu ortaya koymalıyız… Bu bizim için ayrı bir borçtur. Sesi çıkmayan , hiçbir konuda düşünce üretmeyen , yalnızca birbiriyle uğraşan didişen , ülke kalkınması için öğretmenlik sonrası kabuğuna çekilen bir kesim evet yok kabul edilir, görmezden gelinir , bu acı gerçeğin oluşmasında hepimizin payı olduğunu yadsıyamayız. Bu tanımı da www.kariyer.net den aldım . Teknik Öğretmen Nedir?
İÇİNDEKİLER