xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Yillarca teknik resim dersinin verimli olması için14 prensibim var.
Bunlardan ancak en önemli 4'ünü verebildim.
1. Derste uygulama yaprakları kullanılmamalı, çizimler kareli deftere veya kareli a4 kağıdına yapılmalı. Çünkü uygulama yaprağı çocuğu hazırcılığa, öğretmen de tembelliğe alıştırıyor. Uygulama yapraği kullanımı Almanyada 30 yıl önce kaldırıldı.
2. öğrenci ahşap kurşun kalem kullanmalı, çocuk kalem açarar elini, parmaklarını kullanma becerisi kazanmalı.
3.Resim kağitları, ölçekler ve ýüzey işlemler ileri sınıflarda işlenmelı.
4.Öğretmen derste her öğrenciyle bire bir ilgulenmeli, dersi öğrenciye sevdirmeli.
Hüseyin Usanmaz
5. Bilgisayarda çizim ve çizim programları ancak temel bilgilerden ve iyi bir el becerisi jazanıldıktan sonra verlmeli.
Selamlar. Naci Şahin
DÜNYADA KAYNAK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ Prof. Dr. Adem KURT Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kaynak ve Birleştirme Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Kaynak Teknolojisi Derneği Başkanı
Kaynaklı imalat metal imalat sektörünün en önemli bir yöntemini oluşturmaktadır. İnsan hayatını kolaylaştıran her türlü araç, gereç, cihaz, ev aleti, otomobil, otobüs, uçak, gemi, köprü, basınçlı gibi araçların en önemli ve en büyük imalat tekniğini kaynaklı imalat oluşturmaktadır. Bir otomobilde yaklaşık 3000-5000 adet noktasında kaynak bulunmaktadır. Kaynak teknolojilerindeki gelişmeler malzeme teknolojileriyle paralellik arz etmektedir. Her yeni malzeme kaynak edilebilirliği oranında endüstriyel uygulama bulabilmektedir. Kaynak bir çok gelişmiş ülkede bir mühendislik alanı olmasına rağmen , geri kalmış ülkelerde önemi yeteri kadar anlaşılamayan basit ve tamirat amaçlı bir işlem olarak değerlendirilmektedir. Oysa kaynak çok disiplinli bir eğitimden geçen insanların karar verici olarak yetkili olması gereken bir imalat tekniğidir. Kaynak işlemi malzeme, fizik, kimya, makine, matematiğin içinde bulunduğu çok disiplinli bir imalat tekniğidir. Kaynakla birleştirilecek malzemenin ısı karşında göstereceği metalürjik faz dönüşümleri, ark sırasında meydana gelen kimyasal reaksiyonlar, ısının malzemede oluşturduğu genleşme sonucu çarpılmalar ve deformasyonlar, bunların sayısal değerleri, taşıyabilecekleri yük ve basınç değerleri gibi alanlar tamamen çok disiplinli mühendislik alanlarını oluşturmaktadır. En küçük bir ihmalin can kaybına sebep olacağı bir imalat tekniği maalesef gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde hak ettiği toplumsal algı ve meslek kuruluşlarını oluşturamamıştır. Hatırlanacağı gibi yakın geçmişte (Nisan 2015 de) İzmit’te Osman Gazi Köprüsünün halatı kopmuş ve bunun sonucunda kazadan kendisini sorumlu tutan bir Japon Mühendis intihar etmişti. O günlerde tartışılan konu malzeme hatası, ithal malzeme yerine Yerli malzeme kullanılması gibi konular gündem de tartışıldı. Ancak kimse de konuyu uzmanlarına sorma gereği duymadı. Sadece bir haber ajansı şahsımı arayarak “Malzemeye bağlı bir hata” olup olmadığı hakkında görüş sordu ancak cevap yayınlanmadı ve aynı yorumlar yapılmaya devam edildi. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki ister ithal, ister yerli malzeme kullanılsın işin içerisine kaynak gibi lokal bir alanda bir malzeme oda sıcaklığından saniyeler içerisinde ergime sıcaklığının üzerine ısıtılıp, sonra da hızla oda sıcaklığına soğumaya maruz kaldığında o malzemede lokal faz dönüşümleri, lokal gerilmelerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. İşte bu malzeme özelliklerine bağlı gelişecek olayları imalatta hesaba katarak kaynak parametreleri belirlenir, kaynak için gerekli dikiş kalınlığı ve dikiş uzunluğu gibi yük taşıyıcı kaynak dikiş boyutları belirlenir. Kaynak emniyet katsayıları genel malzeme emniyet katsayından sonraki değer dikkate alınarak hesaplanır. Bu kaynak emniyet katsayısı da kaynak dikiş şekli, kaynak pozisyonu, dikişin maruz kalacağı yüklemelerin statik veya dinamik yükleme durumuna göre 0,3-0,9 arasında değişir. İşte Kaynak mühendisleri tüm burada bir kısmı ifade edilen değişkenleri dikkate alarak kaynak yönteminin belirlenmesine, malzemeye, elektroda, dikiş şekline, dikiş boyutuna kaynak amper ve gerilimine karar verir. Bu da yetmez, kaynak dikişlerinin tahribatlı veya tahribatsız muayenesini yaparak veya yaptırarak kaynak dikişinde çatlak, cüruf kalıntısı, gaz boşlukları olup olmadığına kabul veya red kararı verir. Aşağıda Osman Gazi Köprüsünde halatın değil halatın bağlı olduğu taşıyıcı elamanın kaynaklı bölgenin dikiş kenarından ( Isının Tesiri Altında Kalan Bölge) başlayan çatlağın ilerlemesi sonucu bağlantı elamanının kopması sonucu kaza oluşmuştur. Resme dikkatli bakılırsa kopan yerin kaynak dikişi kenarından başladığı görülür. Ayrıca ikinci resimde somunun bağlantı flanşının kaynaklı birleştirilen dikiş kenarında da çatlağın oluşarak ana malzeme kesitinin tamamını çatlattığı görülmektedir. Kaynak: Radikal Gazetesi, 25/03/2015 Bu nedenle Kaynaklı imalat metal imalat sektörü için çok önemli bir alan ve Pazar oluşturmaktadır. Yıllar önce okuduğum bir makalede ABD’de Milli büyümenin % 50 den fazlasını kaynaklı imalat sektörünün oluşturduğu ifade ediliyordu. Bugün dünyadaki sosyo ekonomik gelişmeler bir kısım imalat sektörlerinin imalat merkezlerinin değişken olmasına sebep olmaktadır. Örneğin dökümle imalat tekniğinde olduğu gibi Avrupa artık dökümlü imalatı kendi ülkesi yerine Türkiye ve Pasifik Asya bölgelerinden temin etmektedir. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi çevre ve ortam kirliliği olan bir imalat tekniği olması ikincisi de yetişmiş insan gücünün olmaması ve buna bağlı maliyet artışlarıdır. Bu yazıda bu kadar önemli bir sektör olan kaynağın dünyadaki durumunun bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Geçtiğimiz on yıl içerisinde kaynak ve metal imalt endüstrisi dünyada önemli yükselişler ve düşüşler yaşamıştır. Ancak son yıllarda yeni sektörlerin gelişmesi ve yeni pazarlar nedeniyle kaynak sektöründe dünyada önemli bir büyümenin yaşanmasına hazırlanmaktadır. Yapı ve inşaat sekötrü,otomobil ve taşımacılık, denizcilik uygulamalarındaki,artış, doğalgaz ve petrol arama taşıma alanlarının gelişmesi,kaynaklı imalat sektöründe 2022’lerde ki tahmin 32,63 milyar dolar seviyesindedir. Frost ve Sullivan’ın Kaynak Piyasası Veri Araştırma raporuna göre bu büyümenin büyük bir kısmının ark kaynak sektöründe gerçekleşeceği beklenmektedir. 2016 da 20,67 milyar dolar olan sektör pazarı 2020 ye kadar 4,9 milyar dolar imalat ve 8,9 milyar dolar ekipman pazarı olmak üzere 2022 de 32,63 milyar dolar seviyesini geçeceği beklenmektedir. Bu büyüme nereden geliyor? Kaynak sektörü Pazar araştırma raporlarına göre kaynak sektöründeki pazarın büyük bir bölümü Asya Pasifik bölgesinde petrol ve doğalgaz aramaları gibi nedenlerlrin oluşturduğu ve 2022 yılına kadar kaynak sektörünün bu bölgede önemli bir büyüme sağlayacağı ifade edilmektedir. Kuzey Amerikadaki yüksek işçilik maliyetleri sebebiyle, inşaat ve otomobil sektöründeki yüksek taleplerin ılımlı bir büyümeyle denegeleneceği anlaşılmaktadır. Afrika ve Ortadoğu Afrika ve Ortadoğuda önemli hammadde rezervlerinin bulunması ve buna bağlı olarak artan şehirleşme oranının geliştireceği inşaat, ulaştırma endüstrilerinin artacağı ve bunun da sektördeki büyümenin bir parçası olacağı beklenmektedir. Avrupa Avrupanın vasıflı kaynak işçisi sıkıntısı ve dolayısıyla maliyetlerin yüksek olması sebebiyle dünyadaki diğer bölgelerdeki büyümenin aksine, küresel bir daralma beklenmektedir. Kaynak Ekipman Pazarı Ekipman ve kaynak sarf malzemeleri pazarı, bir çok bölgede ürün pazarındaki büyümeyi destekleyecek niteliktedir. Çünkü inşaat, otomotiv, çelik tüketimi, gibi sektörlerdeki büyüme sarf malzemesi tüketimini artıracaktır. Büyümenin Önündeki Engeller Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde kaynak sektöründe çalışacak yetişmiş işgücünün yetersizliği ve maliyetlerin yüksekliği bu ülkelerde kaynak sektöründeki büüyümenin önündeki en önemli engeli oluşturmaktadır. Bu ülkelerdeki sektörün büyümeleri için yatırımlarını Asya Pasifik bölgesindeki ülkelere kaydırma zorunluluğu içine girmelerine yol açacaktır. Asya-Pasifik gibi bölgeler parlak bir yüksek büyüme geleceğine sahip ve pazarda daha baskın hale gelme ihtimalleri yüksek olsa da, daha gelişmiş bölgeler de görülen yetişmiş işgücü azlığı ve maliyetlerin yüksekliği gibi problemler bu bölgelerde otomasyonun ( robotik üretim) artırılmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Otomasyon, bu bölgelerde işletmeleri daha rekabetçi hale getiren, işgücü maliyetlerinde önemli düşüşler sağlamanın yanısıra çok daha yüksek verimlilik, gelişmiş kalite ve düşük hata oranları gibi daha birçok ek faydaya sahiptir. KAYNAK SEKTÖRÜNDE YAKLAŞMAKTA OLAN İŞGÜCÜ KRİZİ İngiltere ve Avustralya’daki kaynakçıların ortalama yaşı şimdi 55’e ulaştı. ABD’de henüz 57’yi geçti. Kaynak işgücünün yaşlanmasının yanı sıra bu iki ülkede kaynakçı sayısında da dramatik bir azalma görülmektedir. 1998’de 570.000 olan kaynakçı sayısı 2012’ye kadar 360.000'e düştü. Bununla birlikte imalat sanayii ve petrol, doğalgaz endüstrisi 2009 yılının ortalarından buyana katlanarak büyüdü. Bu da uzman kaynakçılar için iş talebinin artmasına sebep oldu. Yirmi yıl süren sanayileşme ve bunun sonucuna, okuldan ayrılanların bilgi temelli çalışmayı tercih etmeleriyle birleştirildiğinde, imalat endüstrisinde normal yaş dağılımı piramidinin tamamen ters çevrilmesine yol açtı. ABD de 2024 yılına kadar 400.000 kaynakçı açığının olacağı tahmin edilmektedir. Endüstrideki kaynakçıların yaş ortalamalarının yüksek olması, yüksek beceriye sahip kaynakçıların arkadan gelmiyor olmaları ABD de kaynak sektörünü bekleyen en önemli tehlikeyi oluşturmaktadır. Nüfus faktörü Nüfusun büyüklüğü ve yaş dağılımı, ekonomileri, endüstrileri ve toplumların hayat tarzını şekillendiren makroekonomik zemini sağlar. Bunun için Japonya çok iyi bir örnek olacaktır. Japonya’nın doğurganlık oranı zamanla en yükseklerden en düşüklere indi sonuç olarak, Japonya’nın nüfusu şimdi endişe verici bir oranda azalmakta ve yaşlı insan oranı giderek daha ağır basmaktadır. Bu oranla azalış devam ettiğinde 2060 yılına kadar Japonya’nın nüfusu üçte bir oranında azalacak, nüfusun yarısı 65 yaşın üzerinde olacak ve Japonya, ülkenin sanayi ve ekonomik taleplerini karşılayacak gerekli işgücüne sahip olmayacaktır. Bu, kaynak endüstrilerinin de karşı karşıya olduğu bir krizdir. ABD’de seçimlerinde Cumhuriyetci başkan aday adaylarından Marco Rubio, 2015 yılında seçim çalışmaları sırasında “daha fazla kaynakçıya ve daha az filozofa ihtiyacımız var” diyerek ABD de kaynak sektöründeki tehlikeye dikkat çekmiştir. Yetişmiş kaynakçı talebinin karşılanamaması sebebiyle bugün ABD’de kaynakçının yıllık ücreti 100.000 doları bulmaktadır. Bu rakam Avustralya’da 200.000 doları geçmiş durumdadır. Hatta bazı uzak gaz projelerinde yıllık 300.000 doları bulmaktadır. Sektör çalışanlarının yüksek yaş ortalaması, talepleri karşılamayan çalışan işgücü eksikliği Avustralya’daki sektörü bu yüksek ücretleri ödemeye mahkum etmiştir. Bu örnekler kaynak sektörünü yakın gelecekte bekleyen krizler için bir projektör görevi yapmaktadır. ABD’de mesleki ve teknik eğitimin önemi dikkate alınmaya başladığı gibi Ülkemizde de bu konuda önemli düzenlemelere ihtiyaç vardır. Son günlerde M.E Bakanlığı Mesleki Teknik Eğitim konusunda bir kısım projeler geliştirmektedir. Bunu Ülkemiz için olumlu bir adım olarak değerlendirebiliriz. Fırsat mı, Kriz mi? Nitelikli kaynakçıların azalıyor olması, bireysel imalatçılar için gerçekten bir fırsat ya da kriz olup olmadığı, bu paradigma değişikliğine ne kadar ümit edildiklerine ve ne kadar uyarlandıklarına bağlı olacaktır. Birçok üretici tarafından kalifiye kaynakçılarda hızlı düşüşe verilen ilk ve içgüdüsel kısa vadeli cevap, artan maaşların ve dış kaynak kullanımın bir kombinasyonu olacaktır. Bu, orta vadede sürdürüldüğü için, imalatçının maliyet ve üretim hızına kaçınılmaz bir şekilde katkıda bulunacak ve teknolojik bir çözümde kullanılabilecek kaynakları tüketecektir. Birçok imalatçı için, deneyimli kaynakçıların ısrarcı olduklarısaatlik oranlardaki artış talepleri, becerisini geliştirmiş insan azlığına bağlı olarak daha yüksek maliyetlere, azalan rekabetçiliğe sebep olmaktadır. Ancak bütün bu olumsuzluklar ümitsizliğe ve kasvete yol açmamalıdır. Bazı krizler öngörülü insanlar için fırsat oluşturmaktadır. Yapısal endüstrilerin çoğunda olduğu gibi - bozulma ne kadar büyük olursa, fırsat o kadar büyük olur. Karamsarlığa düşerek hata yapmamak gerekir, bu yeni pazar dinamiğinden muhteşem kazananlar olacaktır. Kaynak İşgücünün Verimliliğini Artırma İşçilik, herhangi bir imalatçı için kaynak maliyetinin en büyük kısmıdır. Bu nedenle, verimliliği artırmak için yeni yollar geliştirmek, bu krizi fırsata dönüştürmek isteyen yenilikçi imalatçılar için en yüksek etkiye sahiptir. Artımlı işlem iyileştirmeleri (artırılmış gerçeklik), on yıllardır kaynak alanına yavaş uygulanmıştır. Bu gelişmeler birçok küçük ama daha yüksek birikim oranları, daha kararlı arklar ve daha iyi operatör kontrolü ile üretkenlik artışlarında memnuniyet verici sonuçlar oluşturmuştur. Bu gelişmelerin örnekleri arasında, önceden ayarlanmış kaynak parametreleri, çok işlemli güç kaynakları ve akım, voltaj, hareket hızı, tel besleme oranları ve temizleme sistemleri üzerinde daha doğru kontrol gibi özellikler bulunur. Bu tip temel iyileştirmeler, kaynak işlemini operatör için kolaylaştırır ve bazı durumlarda kaynakçının ihtiyaç duyduğu eşik seviyesini azaltır. Bununla birlikte, artan verimlilik kazanımları, karşılaştığımız işgücü krizini gidermeye yetmeyecektir.
ÖĞRETMEN YETİŞTİRME:
İnsanlarımız akıllarını etkin kullanabilmesi, günümüzde çokça söylenen eleştirel, John Dewey'in derinlemesine, eskilerin tefekkür dediği benim doğru düşünce dediğim düşünce yeteneğine sahip olması gerekiyor. Bunu başaramadığımız sürece insanımıza kitap okuma alışkanlığı kazandıramayız. Bir insan aklını etkin biçimde kullanamıyorsa, doğru düşünme yeteneğine sahip değilse kitap okumuyorsa o insandan araştırma yapması, fikir ve teknoloji üretmesi beklenilemez. Bu durumda da yapılan işler taklitten öteye gitmez. Bu bakımdan işe öğretmen yetiştirmekle başlamak gerekiyor. Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde ÖĞRERMEN AKADEMİSİNDE, öğretmen liselerinden (Teknik Öğretmenler meslek liselerinden) imtihanla alınan zeki, çalışkan iyi karekterli öğrencilerin ilim zihniyetine, (Aklını kullanabilen, doğru düşünme yeteneğine sahip) dil, tarih ve coğrafya (vatan) şuuruna, alanlarında yeterli bilgi ve beceriye sahip olarak Milli Eğitim Temel Kanunun 2. Maddesinde ifade edilen, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmeli. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve kişiler olarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Öğretmen Akademilerinde yetiştirilmeli. Yukarıda tarifi yapılmış öğretim kadrosunun yetiştirdiği elemanlar ile ancak üretim toplumu olunur. Orhan Uysal
Coşkunöz Holding , kendisini yakınen tanıma fırsatına sahip olduğum , sohbetlerimiz olan rahmetli Teknik Öğretmen Kemal Coşkunöz öğretmenimizin bir çok farklı sektörlere hizmet eden şirketlerinden oluşmaktadır.Kemal Coşkunöz öğretmenim okulu bitirdikten sonra 1946 yılında Tohane Sanat Okulunda öğretmen olarak başlamış,Daha sonra bursalı üç Teknik öğretmen okul arkadaşı bir araya gelerek Talat Diniz, Süleyman Beltan ve Kemal Coşkunöz ortak bugün otomotive ve bir çok sektöre hizmet eden ( Bugünkü adı Diniz Holding Olan ) kendi baş harflerini birleştirerek SKT ( Süleyman -Kemal-Talat ) firmasını kurmuşlar , metal parça imalatları yapmışlardır .Daha sonra her biri kendi firmasını kurmuş dostça ayrılarak ömürlerinin sonuna kadarda birbirlerine destek omuşlardır.Hırs ve kıskançlık aralarında birbirlerine karşı hiç olmamıştır.Tabiki bu söylemlerimi üçünle olan sohbetlerimden öğrenmiş bulunmaktayım.Sonrasında Kemal Coşunöz Metal işleri yapan firma ,SKT talat Dinize bırakılmış ve kauçuk contalar yapan , metal işleri yapan bir firma olarak devam etmiş, Süleyman Beltan öğretmende Oring ve keçe imalatına başlamıştır.Herbirinle sohbet etme ve dostluklarım olmuş onlardan çok şey öğrenmişimdir.Bu gün kurdukları firmalar holding haline gelmiş bünyelerinde bir çok sektöre çalışan firmalar oluşmuş ikinci kuşaklar yönetime gelmiş bulunmaktadır.Coşkunöz holding büyük pres hollerine sahip transport firmasına kadar bir çok firmadan oluşmaktadır.O tarihlerde çağdaş Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olarak gördüğü mesleki eğitimdeki eksikliği gidermek, üretim sektörünün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak, mesleksiz gençleri iş ve meslek sahibi yapmak amacıyla 1988 yılında Bursa Coşkunöz Eğitim Vakfı’nı kurdu. Türkiye’de geliştirilen ilk sosyal sorumluluk projeleri arasında yer alan Coşkunöz Eğitim Vakfı, bugün onun attığı sağlam temeller üzerinde ve onun arzuladığı şekilde güçlenerek mesleki eğitime destek olmaya devam ediyor.Talat Diniz ( Diniz Holdin otomotive Komple koltuk üreten tesislere , tüm sektörlere keçe oring vb bir çok üretimleri yapan şirketlerden oluşmaktadır.Süleyman Beltan ise özel oringler üretirken , işlerinin biraz sıkıntıya girmesi sektörel daralma sonucu Coşkunöz tarafından bünyesine alınmış ve çalışmalarına Beltan ismini bitirmeden devam etmesi sağlanmıştır.Beltan Vibracoustik olarak kauçuk metal titreşim elemanları üreten uluslararası bir yapıya dönüşmüştür.Daha sonra Süleyman Beltan Canbel isminde bir firma kurmuş fakat kalp rahatsızlığı sebeiyle kapatmıştır.Sonrasında tüm yaşamını gençlerin yetişmesine , eğitimine ve bir çok sosyal sorumluluk projelerine katkı sağlamaya vermiştir.Sonuçta üç değerli öğretmen abilerimiz yıllar önce Bursada endüstriyel gelişimin ,üretimin ve yetişmiş teknik elemanın özel sektörün de destek olmasının öneminin bilinciyle ülke ekonomisine artı değerler sağlamış ve bugünde sağlamaya devam etmektedir.Kendilerini bir kez daha sevgi ve şükranla anıyorum.Sizlerle paylaşmak istedim.Sevgi ve saygılarımla ,sağlıklı iyi geceler diliyorum.
Mehmet Gürcaner
CNC TAKIM TEZGÂHI SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Günümüzde en küçük atölye boyutundaki işletmelerden en büyük işletmelere kadar endüstrinin her alanında CNC takım tezgâhlarının kullanımı yaygınlaşmıştır. İşletmelerin pek çoğu bu tür tezgâhların seçimini bilinçli ve titiz araştırmalar sonucunda seçerken ne yazık ki bazı işletmelerin tezgâh seçimlerini bilinçli yapamadıkları gözlemlenmektedir. Bu tür işletmelerin sağlıklı seçim yapamamalarında işletme yöneticileri ve çalışanlarının CNC takım tezgâhları konusundaki teknik bilgi eksikliklerinin önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Bazende tezgâh satıcılarının ürünlerini satmak amacıyla firma yetkililerini yanlış olarak yönlendirdiklerine şahit olunmaktadır. Bu tür yatırım yapmayı düşünen kişi ve kuruluşlara yardımcı olması amacıyla bu yazımı kaleme almanın uygun olduğunu düşündüm. Şimdi CNC takım tezgâhlarının seçiminde dikkat edilmesi gereken huşuları sırasıyla görelim. İş ya da imalata uygun tezgâh seçimi CNC tezgâh seçiminde ilk dikkat edilecek husus satın almayı düşünülen tezgâh ile imal edilecek iş parçalar belirlenmelidir. Seçilecek tezgâhın fiziksel boyutları, iş parçası işleme kapasiteleri ve operasyonlar imal edilecek iş parçaları için son derece önemlidir. Zira tezgâh seçiminin bu ilk adımında yapılacak yanlış tercih işletmeye altından kalkamayacağı boyutta mali külfetler getirmesinin yanında hem işletme hem de ülkemiz açısından isabetsiz bir yatırım olacaktır. Bu nedenle CNC tezgâh seçiminde mutlaka bu alanda uzman kişilerden görüş alınmalıdır. Bu konuda ne yazık ki azda olsa bazı tezgah satıcılarının teknik elemanları müşterileri kendi tezgah modellerini seçecek şekilde yönlendirebilmektedirler. Gereksiz özelliklerin seçilmesi CNC takım tezgâhlarının seçiminde tezgâhta olması istenilen her bir özellik fiyatını önemli ölçüde etkilemektedir. Pek çok firma özellikle tezgâh eksenlerinin seçiminde yanlış kararlar vermektedir. Bunun nedeni olarak “Olsun fazla eksenden zarar gelmez” denilmektedir. Ancak şurası unutulmamalıdır ki fazladan seçilen her bir eksen tezgâh fiyatında yaklaşık 20.000 – 25.000 Euro luk artışa sebep olmaktadır. Bu nedenle kullanılmayacak olan ekstra eksen seçimleri kesinlikle yapılmamalıdır. Maalesef bazı firmaların sadece vitrinde görünmesi ve desinler amacıyla bu tür yanlış tezgâh seçimleri yaptıkları görülmektedir. CNC takım tezgâhı için gerekli alan Seçilecek CNC tezgâhının fiziksel boyutları, güvenli çalışma alanı ile ilgili araştırmalar sağlıklı şekilde yapılmalıdır. Tavan yükseklikleri, elektrik tesisatı ve tezgâhın konulacağı yer, ölçüleri vb. kriterler mutlaka tezgah alımı öncesinden araştırılmalıdır. İşletim ve programlama kolaylığı CNC tezgâhı kontrol ünitesi ve manuel program yazma, düzenleme vb. özellikleri tezgâh operatörleri açısından son derece önemlidir. Ayrıca seçilecek kontrol ünitesi mesleki ve teknik okullarda öğretilen özelliklerde olması durumunda CNC operatörü bulma, işe alınan operatörlerin kısa sürede tezgâha adapte olmaları ve daha verimli çalışmaları açısından oldukça önemlidir. Ayrıca seçilecek kontrol ünitesi firma çevresindeki işletmelerde kullanılanlarla aynı olması durumunda firmalar arası bilgi paylaşımı ve destek olma konusunda daha isabetli bir seçim olacaktır. Devlet destek ve teşviklerinden faydalanma CNC tezgahları pahalı yatırımlar olduğu için bu tür tezgâh yatırımlarında devletin Kosgeb, kalkınma ajans destekleri, yatırım teşvikleri bulunmaktadır. Bu konuda ilgili kurumların bu konudaki destekleri iyi şekilde incelenmeli ve işletmeye uygun olanlarından faydalanılmalıdır. Bunların dışında ayrıca banka ve finans kuruluşlarının leasing imkânlarından da faydalanılabilir. Tezgâh satıcısı firma ve satış sonrası desteği CNC tezgâhı satın alındıktan sonra karşılaşılan sorunların başında tezgâh satıcısı firmanın teknik servis ve destekleri çok önemlidir. Satıcı firmanın sektördeki geçmişi, teknik personel yapısı konusunda da gerekli araştırmalar yapılmalıdır. Firma seçiminde tercihlerin iliniz ve yakın çevrenizde bölge müdürlükleri ya da ofisleri olan firmalardan yana yapılmasında fayda vardır. Ayrıca varsa bu satıcılarla ilgili referanslar firmalarla görüşülerek onların görüşleri alınmalıdır.
Hamit ARSLAN – Haydarpaşa MTAL – CAD/CAM Lab. Şefi
ANKARA KENT KONSEYİ 1.EĞİTİM ÇALIŞTAYI MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KOMİSYONU 1/10 Raportör ÖN RAPOR
Giriş Özeti (Giriş özeti, maksimum sayfa sonuna kadar olmalıdır.) Mesleki ve Teknik eğitim ailede filizlenir. Şöyle ki; Ailede sanatçı, usta, kalfa olan ve emekçi, üretici pozisyonunda, çalışmalarda bulunanlar, çocuklarımıza gençlerimize rol model olmaktadır. Ancak bu filizlenme, merakı iyi tespit edilerek doğru yönlendirilmelidir. Öncelikle anne ve babanın bu konuda bilinçli, ortak akıl fikrinde olmaları gerekir. Aile, çocuklarının ilgi ve becerileri yönünde teşvik edici, şefkat gösterici, yönlendirici olması önemlidir. Aile dışında eğitim kurumlarımıza da görev düşmektedir. Aile ve Okul işbirliği ile çocukların ilgi odakları tespit edilirse, yönlendirilerek destek olunur. İlkokuldan sonra eskiden olduğu gibi orta okulda mesleki eğitimlerin verilmesi ağaç yaşken eğilir deyimi ile yönlendirilmiş olur. Geçmişte olduğu gibi; çocuğun kendi ilgi alanı teorik bilgiler doğrultusunda ve yoğun pratik uygulamalar sağlanarak eğitim verilirse ilk adım atılmış olur. Mesleki sevginin kazandırılması için kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalı, araştırma ve pratik uygulama fırsatları verilmelidir. Orta okulda sağlanan meslek aşkı daha da perçinlenmiş olur. Meslek lisesinde ise teknik eğitim müfredatı daha da yoğunlaşmalıdır. ARGE çalışmaları ve pratik uygulamalar gençlere öz güven sağlayacak şekilde olmalıdır. Teknik aktiviteler artırılmalı. Örneğin; Meslek ile ilgili üretim yapan kurumlar, fabrika ve iş yerlerine geziler düzenlenmelidir. Teknolojik gelişmeleri takip etmeleri için sanayi, tarım, uzay gibi benzeri fuarlara gezi düzenlenmelidir. Gençlerin mesleklerinde bir takım ileriyi görüş, hayal etme ve gerçekleştirme fırsatları yaratılmalıdır. Sanayi – Okul iş birliği ile iş yerlerinde staj yapma olanakları sağlanmalıdır. Gençlerin meslek sahibi olabilmeleri için üniversite hayatına geçiş amaçlı daha bilinçli bir eğitim yolu izlenmelidir. MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDEKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1,( Çocuğun ailesi ve çevresi. )
2. ( Okul eğitimi )
a. Okuldaki eğitimde çocuğun becerilerine destek verilmeli.
b. Pratik uygulamalarda ARGE çalışmalarına Teknik öğretmenlerin yardımcı olmaları gerekir.
c. Aile ve Okul yönetimindeki Teknik öğretmenler çocuğun becerileri hususunda karşılıklı paylaşımda bulunmaları gerekir.
3. ( Meslek eğitimi orta okulda başlamalı )
a. Çocukların eskiden olduğu gibi mesleki eğitime ilk okuldan sonra başlaması önemli. Bunun geçmişte yararları görülmüştür. Piyasada bulunan eski usta ve kalfaların aranılır olması Teknik öğretmenlerin eğitim stratejisi ile ortaya çıkmaktadır. Çocuğun küçük yaşlarda meslek ile karşılaşması ve sevdirilmesi yine Teknik öğretmenlerin başarısı ile sağlanabilir.
4. ( Meslek liselerinde; Meslek derslerinin teorik, pratik uygulama ve ARGE çalışmaları yoğun olmalıdır. )
a. Meslek liselerinin eğitim müfredatı eskiden olduğu gibi meslek dersi saatleri ve buna paralel olarak pratik uygulama saatleri de artırılmalıdır. b. Gençlerin teorik ve pratik uygulamalardan edindikleri bilgiler doğrultusunda ARGE çalışmalarına yönlendirilmesi Teknik öğretmenler tarafından yapılmalıdır. Bu da mesleklerini sevmeleri ve ilgi duymaları ile olacaktır. Bu noktada gençlere ancak Teknik öğretmenler yardımcı olabilir.
5. ( Gençlerin meslek eğitiminde başarılı olması )
a. Meslek liselerinde başarıyı yakalayabilmek sadece kitaplarda ve pratik uygulamalarda sağlanamaz. Gençlerin teknolojik gelişmeleri takip etmesi ve görsel olarak da gözlerinde canlandırmaları gerekir. Bunun için Teknik öğretmenlerin tavsiyelerine ve yönlendirmelerine ihtiyaç vardır. Örneğin; Üretici firmalara, fabrikalara ve fuarlara teknik geziler düzenlenmelidir.
b. Meslek lisesi öğrencileri bunlarla yetinmemeli müfredata konulması şartı ile iş yerlerinde ve fabrikalarda ciddi olarak staj yapmaları sağlanmalıdır. Buradaki CİDDİ olarak konusu önemlidir. Teknik öğretmenlerin denetimi şarttır. Çünkü bu güne kadar yapılan stajlarda iş yerleri ve fabrikalarda gençlere mühendisler veya ustalar tarafından yardımcı olunmamaktaydı. Cihaz veya makinelerin kullanımı konusunda gençler güven vermediği gerekçesi ile yardımcı olunmamakta idi. Buradaki sorun müfredata bakılınca anlaşılmaktadır. Teknik öğretmenler teorik ve pratik uygulamaların saat olarak az olması nedeni ile gerekli eğitimi verememişlerdir. Bunun istenilen seviyelerdeki eğitimlerle sağlanacağına inanmaktayız.
6. ( Meslek liselerinden mezun olanlar üniversiteye girememektedir. )
a. Meslek liselerindeki eğitim müfredatının yetersiz olması nedeni ile üniversite sınavlarında başarı elde edilememektedir. Ayrıca son zamanlarda Teknik öğretmenler dışında meslekten bir haber olan öğretmenler tarafından eğitim yaptırılması da başarısızlıkta etken olmuştur. Teknik öğretmen okulunun kapatılmış olması nedeni ile pedogojik formasyona sahip olmayan öğretmenler tarafından eğitim yapılması gençleri meslek eğitiminden soğuttuğu gibi başarısızlığa itmektedir.
b. Bu sorunların TEKNİK YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU’nun yeniden açılması ile çözümleneceğine inanmaktayız.
MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM KOMİSYONU OLASI KATILIMCILAR
[13:35, 26.03.2022] Celal ALTINSOY. İst. Metalişl. 70: Not..Sn.Ferit BALTACI yerine bir an kendimi koydum da dusundum. 1.ulkede bir proje icin meslekler tartisiyor...once benim mufredatim uygulansin diye...iste haritacisi.cevrecisi.kimyacisi.jeolojisi...v.b.siralaniyor bunun icinden cikmasi gibi TUBE isi de kolay degildir.bilgisiz deneyimsiz disiplinsiz TIP saglik konu makaleleri gibi oneme alinamayacak bir aciklama yazamazsin..birisi yazabilmeli diyebilir bence de sn.Ferit BALTACI nin ilkeleri gibi onun disinda yazilmamalidir kanatindeyim.....nicin derseniz yine kendimi onun yerine koyarak ara vereyim sonra yazayim izninizle... Proje mi...nasil yani.Diyarbakir mazidagi fosfat islemesi mi...Aliaga demir celik ek tesisi mi..Antalya tatil koyu mu...cop fb.tibbi atik yada gubre...atik uniteleri mi...colde yol projesi mi....hayir bunlar degil diyor.peki oyleyse nedir diyorsun....bakarsin yeni hukumet bizden teknik egitim ogretim projesi icin uygulanacak mufredatlari gosterir meslek elemani ve onlari yetistirecek teknik yuk.ogrt.mesleki mufredatlatlari ihtiva eden proje paketi istendiginde bir cagdas oneriniz varmidir denilse ne cevap verilebilr diyelim...sn.Ferit BALTACI ya yardinci olmanin kolay olmadigi aciktir....iste meslekleri yazmaliyiz...ve bir o kadar onemli o meslegin mufredatlari ve uygulamada ayrilacak saat olarak zamanin nelirtilmesi luzum geregidir....mevcut mufredat sudur onerim sudur diye mufredat yazabilen arkadaslari takdir etmenin otesinde bence odullendirmeliyiz derim...gerek meslek liseleri icin.gerekse teknik yuk.ogrt.icin diger gelismis ulkeler ve teknik universiteler mukayesesinde mesleki mufredatlarin hazirlanarak calisma teklif paketi isi yapabilirsek ozlu degerlidir...burada kasdettigim ticaret.saglik.kimya..v.b.meslekleri degildir.diger teknik teknolojik sanayi meslekleridir...bir.zamanlama icin ornek.1977..81 arasi cukurova ziraat.a.s.de Hollandali muh.ile Turkiyede acentalara ve yasal zorunlukta servislerine ki JOHN DEER makinalari kurslari verdik.yetkili el alet ve attacmanlariyle servis elamani sertifikasi icin teorik ve uyhulama toplam.160 saat.ders ve imtihan uykulanarak belge verdik...sen hukumet olarak mesleki diplama vereceksin ciddi olarak onun zamanimizda mufredat saatini varin siz hesaplayin...sertifika kurs belgesi verilen kurslari ciraklik..v.b.ben zaman hesabi icin ornek verdim.bizim ciddi meslek lisesini esas alarak ve diplama verilecek hukumete sunulabilecek mesleki bransta ve saat hesabinda mufredat egitim paketi hazirlanmasini kasdettim.buna atolye uygulama ve teknoloji.teknik resim...v.b.derslere ayrica Turkce.Matematik.yabanci dil...v.b.ilave mufrefat saati olarak onlari hukumet karariyle dusunelim derim...zira bahsettigim yeni mesleki mufredat ve diploma icin yeterlilik calisma kapsaminda hazirlikli olmayi TUBE olarak yeterlidir derim... Teknik yuk.ogrt.okulu icin yine sanayiye uyan mesleki liselerin branslari ve mufredat saatlari belirlendikten sonra Teknik universite meslek branslari mufredat saatlari hesaplanir ilaveten pedegojik egitim ogretim dersleri mufredat saatlari hesaplanir.lisans diploma belgesi verilirken kisinin aldigi toplam mufredat saatina gore MESLEK DALI BILIMINDE mezun olmus ve dalinda MUHENDIS diye...veya MUHENDIS TEKNIK OGRETMEN olarak mezun olmustur diye hukuki formda lisans diplomasi alma hakki verilir.yuksek lisans...v.b Mufredat saatlari ilave bazda hak sahibi.....bilimde......unvanda hukuki metinde diploma belgesi verilir diye dusunmek ve yetkinlik kazandirilmasi uzerine karar vermek yanlis olmaz...Teknik egitim ogrt.iliskin yazmak istedigim bunlardir..… Teknik yuk.ogrt.mufredati eski haliyle uygun gorulsun denir ise mufredat ve saat degiseceginden neden Teknik universitede meslek lisesi bransina uyan lisans mufredat saati farkli olacagindan ileri surulsun ki yeni uygulama da parelel unvan degisimiyle olabilecegini yazdim.degilse supesiz eski mufredat ve unvaninda yeniden TYOO acilisi saglanir ki bu da okulun kapanmasindan elbet daha iyidir derim.bu TUBE ilkelerine ters olmayacagindan yukardaki yenilik yada revize anlamindaki aciklamami 657 sayili kanundaki TEKNIK OGRT.unvani da degismesi gereceginden geri alirim diyeyim.... Gerek sanayide gerek kendi isyeri sahibi Teknik ogrt.lerin bibirleriyle iletisimde olmanin faydasi yadsinamaz.uretimde cesitli projelere girildiginde egitim disi projede danisman olarak kalirsiniz teknik sorumluluk sartnameler ve unvaniniz geregi verilmez zira muhendis unvani aranir istenir.uretimde bir marka olma yeni bir patend almak icin belki unvaniniz yeterli gorulebilir bunda da farklilik istenirse sasirmamak gerekir.Ayrica bu siteyi angaja edebilecek zaman ve verimlilik kaybina sebep olabilecek sn.Ferit BALTACI beyin diger md.olarak yazdigi ilkelere dogru buluyor katiliyorum.cok farkli konularda ozellesmeye girilerek aciklamalari gereksiz buluyorum.yazimi tamamlar meslekdaslarima basari saglik mutluluk dilerim.selam olsun.esenkalin.mart.2022.c.altinsoy [07:59, 27.03.2022] ferit baltacı: DUYURU = TÜBE ‘ nin kuruluş amaçları neydi ve şu anda geldiğimiz yer neresi ? Görülen savrulmaları kuruluş amacına yönelik olarak çözüm önerilerimi bilginize , katkınıza ve onayınıza sunuyorum : TÜBE : bilindiği gibi ülkemizin Üretim Toplumu olması , YTÖO nun yeniden açılması , uygulamalı eğitimin yaygınlaşması ve Türk sanayicisinin fasondan kurtulup markalaşması gibi benzer temel hedeflerin gerçekleşmesi için Teknik Öğretmenlerin bilgi , beceri ve deneyimlerini bu uğurda değerlendirerek önce ülkemize ardından üyeler arasında ki dayanışmayı sağlamak amacıyla oluşturduğumuz bir kümedir. Teknik Öğretmenlerden oluşan bu topluluğun geçmişine baktığımız da , Türkiye de siyasi anlamda en yoğun olarak üzerinde oynanan eğitim kurumunun YTÖO olduğunu çok kolaylıkla görebiliriz. Çünkü , Türkiyenin Üretim Toplumu olmasını sağlayacak tek ve öncü okul pek çok eksikliğine karşın YTÖO idi .. Bu işlev çok belirgin biçimde görüldü ve anılan okul kendi çocukları üzerinden devre dışı bırakıldı .. Bunu nereden anlıyoruz ? 1980 den sonra kurulan YÖK ile birlikte ilk el atılan okul YTÖO oldu ve sonra adım adım önce sıradan mühendislik okuluna dönüştürüldü sonra tümüyle kapatıldı . Şimdi Teknik okullara , meslek eğitimine öğretmen yetiştiren bu okullar artık yerlerinde yoklar . Oysa OSB ler , fabrikalar , kurumlar daha çok Teknik Öğretmen ve eğitilmiş Sanat Okulu , Teknik Lise , Meslek Okulu çıkışlı teknik adam bulmak için çırpınıyorlar ..Fabrika binası var , her türlü makine de var ancak bunları kullanıp üretim yapacak eğitilmiş insan bulmak her geçen gün zorlaşıyor… Kısaca , Teknik Öğretmen üretimi bitirildi bu boşluk da doldurulmadı ve o yer şimdi bomboş.. Ülkemizin bilim , teknik anlamında demiryollarından , su, elektrik , gaz vb tüm şebekelerin sağlıklı ve verimli işlemesi için bile meslek eğitimi almış teknik adamlara gerek duyulacağı tartışılmaz bir gerçek . Üretim ortamının aradığı kişileri görmezden gelsek bile , eğer bu tür yetişmiş , eğitilmiş teknik kadrolar yoksa yaşamımızın günlük sıradan işlevlerinin ve sistemlerin bile işleyişinde de derin aksaklıkların ortaya çıkacağı beklenmelidir. Teknik Öğretmenler olarak yıllarca bir araya gelmememiz , ortak payda da buluşmamamız için her türlü küresel kaynaklı olumsuz esintilere uğradık . Türk markalarının yaratılmasın da , sanayicimize , Türk girişimcisine destek verme ortamının oluşmasında gösterilen çabalar çoğunlukla eski alışkanlıkların yeniden ortaya dökülmesiyle bu çabalar kolayca görüş ayrılıkları eksenine çekilerek en iyi dayanışma örnekleri bile bataklığa saplandı . Dünya da hemen her ülke uluslarını kalkındırmak için omuz omuza verirken , birlikte yurtlarını yabancının egemenliğine kaptırmadan ya da egemenliklerini geri almak için laboratuvarlardan çıkmazken , Türk ulusunun da kendine yeter bir düzeye gelebilmesi için ,Teknik öğretmenlerden oluşan dayanışmacı niteliği ile örnek olmak isteyen TÜBE , kendisi ufak ancak çok anlamlı ve büyük amaçları olan bu yapı , TASARIM –ÜRETİM – BİLİM – EĞİTİM kavramlarını sarsılmadan öne çıkarmak zorundadır.. Son günlerde TÜBE içinde var olmayan bir Teknik Öğretmenin ölüm haberinin duyurulmasının hemen ardından denk gelen kandil ve Cuma kutlamasının paylaşılmasından sonra ad , ad tanıdığım ve bir kez bile TÜBE üzerine kalemini oynatmayan , yazı yazmayan , yorum yapmayan bazı arkadaşlarımız yine bir arkadaşımız NFK ( Necip Fazıl Kısakürek ) rumuzu ile “Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! NFK.” siyaseti sokmaya çalışması gibi benzer tutumlar nedeniyle ,kurulduğu günden bu yana çoğunluğu sanayici Teknik Öğretmenlerden oluşan ayrılanların toplam sayısı 40 dolaylarında . Sanayici arkadaşlarımı ayrıldıktan sonra arıyorum “Hocam niçin ayrıldınız ? Hocam , yıllarca bu tür düşünce ayrılıklarını tattık ,gördük , yaşadık ve tanıyoruz . Burada yok diye katıldık ancak burada da benzer durumlar var . Hocam bizi bağışla , kusura bakma burada durmayız . Ben artık sakin bir yaşam istiyorum . Katılma amacımız dediğiniz gibi TÜBE idi ..Ancak öyle değil .. İlginç ve acı olan ise TÜBE yapısı bu gelgitler ile yerine oturamadığı için son Salı günü Adem Kurt hocamızın paylaştığı " 2.Dünya savaşında patlayan bir şarapnel parçası caddeki metal elektrik direğine çarpıp basıncın şiddeti ile metal direkle birleşir. Bu olaydan sonra patlama şiddeti ile farklı metallerin bir birleriyle kaynak tekniği olan patlamalı kaynak yöntemi geliştirildi.Körfez savaşında Irak’ın sükut füzelerinin iç namlularını Almanya ısı ve aşınmaya dirençli malzeme ile patlamalı kaynak yöntemi ile kapladı. Savaşlar yeni teknoloji geliştirme ve geliştirilen teknolojilerin saha uygulamalarıdır. " Bu bilimsel yararlı paylaşıma ilgi ise yalnızca İhsan hocamın iyi dileği dışında başka tek bir ilgi görmedi .. Oysa bu yazı ve video % 100 TÜBE amaçlarına omuz veren bir paylaşım idi… TÜBE amaçları doğrultusunda gidiyor diyebilir miyiz ? Arkadaşlar TÜBE nin amaçları doğrultusunda çalışması için ayak uydurmakta zorluk çeken arkadaşlarımızı daha çok yormak istemiyoruz… Yollarımızı ayırmak doğrusu olacaktır. TÜBE üye sayısının artması konusunda ise olağan üstü seçici olmak zorunda olduğumuzu vurgulamak isterim . Bir kişi katıldıktan sonra , o kişinin bilgi ve becerisi yerine alışkanlıklarını ya da dünya görüşünü buraya taşımak istediğinde gerçekten sorunlar da çıkmaya başlıyor.. Dayanışmamıza zarar veriyor. TÜBE de UYULMASI GEREKEN KURALLAR VE PAYLAŞIMLAR : 1- TÜBE ye katılım için Teknik Öğretmen ya da aynı okuldan çıkışlı olmak. 2- Teknik Öğretmen niteliğini ve özelliklerini unutmamış , bırakmamış olmak 3- Edindiği mesleki bilgiyi , beceriyi çevresine , sanayiciye , eğitim kurumlarına iletmek ve bu uğurda çaba göstermek için istekli olmak. 4- TÜBE sanal ortamda yalnızca gözlemci olmak yerine arada bir de olsa ilgi duyduğu teknik konularda birikimini , beğenisini , yorumlarını , önerilerini paylaşmak . 5- Bilinen resmi dini ve milli bayramlar dışında kutlama yazıları , resimleri paylaşmamak 6- Her türlü siyasi , dini , mezhep , tarikat , loca , dernek , etnik köken , bölgecilik , vakıf vb konularda , tartışma çıkaracak , ötekileştirecek paylaşımlar da bulunmamak 7- TÜBE için de üye değilse her hangi bir Teknik Öğretmen kişi ya da arkadaşımızın ölüm haberini , Cuma kutlaması , mevlid kutlaması , kandil kutlaması vb lerinin paylaşılmasının yapılmaması 8- Konu geçtiğinde , geçmişin siyasi akımları bir yerde yazılacak ise karşıda bulunabilecek diğer arkadaşımızın yanıt vermek zorunda bırakılacağı bir dil ile değil , barış içinde ve kucaklayıcı bir dil kullanarak yazılması istenecek. 9- 80 milyonluk Türk ulusu olarak bölünmez , parçalanmaz çelik yumruk gibi bir arada olması ve bu güçle ileri ülkeler arasına girmek zorundayız algısının benimsenmiş olarak bu uğurda çaba gösterecek. 10- Türk sanayicisinin fasondan kurtulup marka olması , YTÖO nun yeniden açılması , Türkiyenin Üretim Toplumu olması , Örgün Uygulamalı Teknik eğitimin yeniden başlaması için TÜBE nin kurulduğunun unutulmaması istenecek. 11- Türk teknik eğitimine katkı vermek için : Tasarım , üretim anlamında girişimcilerin ve bizlerin eğilmesi için özellikle Eğitim Araçları , Resimli Duvar Eğitim Panoları , Resimli Türkçe teknik terimler sözlüğü , Bilim Masaları , Bilim Şenlikleri , CNC oyuncaklar yapılması vb gerçekleşmesi için birlikte çaba göstermek ve bu ortak bilincinin artması doğrultusunda birbirimizi tetiklemesi , özendirmesi istenecek. 12- Şu anda 8 ayrı Teknik Öğretmen topluluğu bulunmaktadır. Hemen tümü de siyasi olarak ayrılmış bölünmüş durumda olması ayrı bir sızıdır.. Bu anlamda biz en iyi bildiğimiz Teknik ve öğretmenlik konusunda bölünmeden , ayrılmadan dayanışma göstererek yurdumuza yararlı olmayı amaçlayan tek kümeyiz ve bunu korumak tüm üyelerin yüksek benliğine ve yurt sevgisine kalıyor.. Bunun örselenmesine izin vermeyeceğiz , bu arkadaşlarımızı önce kazanmaya çalışacağız , başaramazsak da ayrılmak zorunda kalacağız. 13- TÜBE , kuruluş amaçları doğrultusunda sayısal anlamda değil , yararlı olma amacını benimsemiş öğretmen arkadaşlarımızla yol almayı birlikte sürdüreceğiz… BİLGİ = BU YAZI ÖNCE YÜRÜTME KURULUNU OLUŞTURAN DEĞERLİ ARKADAŞLARIMIN GÖRÜŞLERİNE SUNULMUŞ ONAYLARI ALINDIKTAN SONRA ŞU ANDA TÜM TÜBE KÜMESİ İLE PAYLAŞILMAKTADIR.
[13:35, 26.03.2022] Celal ALTINSOY. İst. Metalişl. 70: Not..Sn.Ferit BALTACI yerine bir an kendimi koydum da dusundum. 1.ulkede bir proje icin meslekler tartisiyor...once benim mufredatim uygulansin diye...iste haritacisi.cevrecisi.kimyacisi.jeolojisi...v.b.siralaniyor bunun icinden cikmasi gibi TUBE isi de kolay degildir.bilgisiz deneyimsiz disiplinsiz TIP saglik konu makaleleri gibi oneme alinamayacak bir aciklama yazamazsin..birisi yazabilmeli diyebilir bence de sn.Ferit BALTACI nin ilkeleri gibi onun disinda yazilmamalidir kanatindeyim.....nicin derseniz yine kendimi onun yerine koyarak ara vereyim sonra yazayim izninizle... Proje mi...nasil yani.Diyarbakir mazidagi fosfat islemesi mi...Aliaga demir celik ek tesisi mi..Antalya tatil koyu mu...cop fb.tibbi atik yada gubre...atik uniteleri mi...colde yol projesi mi....hayir bunlar degil diyor.peki oyleyse nedir diyorsun....bakarsin yeni hukumet bizden teknik egitim ogretim projesi icin uygulanacak mufredatlari gosterir meslek elemani ve onlari yetistirecek teknik yuk.ogrt.mesleki mufredatlatlari ihtiva eden proje paketi istendiginde bir cagdas oneriniz varmidir denilse ne cevap verilebilr diyelim...sn.Ferit BALTACI ya yardinci olmanin kolay olmadigi aciktir....iste meslekleri yazmaliyiz...ve bir o kadar onemli o meslegin mufredatlari ve uygulamada ayrilacak saat olarak zamanin nelirtilmesi luzum geregidir....mevcut mufredat sudur onerim sudur diye mufredat yazabilen arkadaslari takdir etmenin otesinde bence odullendirmeliyiz derim...gerek meslek liseleri icin.gerekse teknik yuk.ogrt.icin diger gelismis ulkeler ve teknik universiteler mukayesesinde mesleki mufredatlarin hazirlanarak calisma teklif paketi isi yapabilirsek ozlu degerlidir...burada kasdettigim ticaret.saglik.kimya..v.b.meslekleri degildir.diger teknik teknolojik sanayi meslekleridir...bir.zamanlama icin ornek.1977..81 arasi cukurova ziraat.a.s.de Hollandali muh.ile Turkiyede acentalara ve yasal zorunlukta servislerine ki JOHN DEER makinalari kurslari verdik.yetkili el alet ve attacmanlariyle servis elamani sertifikasi icin teorik ve uyhulama toplam.160 saat.ders ve imtihan uykulanarak belge verdik...sen hukumet olarak mesleki diplama vereceksin ciddi olarak onun zamanimizda mufredat saatini varin siz hesaplayin...sertifika kurs belgesi verilen kurslari ciraklik..v.b.ben zaman hesabi icin ornek verdim.bizim ciddi meslek lisesini esas alarak ve diplama verilecek hukumete sunulabilecek mesleki bransta ve saat hesabinda mufredat egitim paketi hazirlanmasini kasdettim.buna atolye uygulama ve teknoloji.teknik resim...v.b.derslere ayrica Turkce.Matematik.yabanci dil...v.b.ilave mufrefat saati olarak onlari hukumet karariyle dusunelim derim...zira bahsettigim yeni mesleki mufredat ve diploma icin yeterlilik calisma kapsaminda hazirlikli olmayi TUBE olarak yeterlidir derim... Teknik yuk.ogrt.okulu icin yine sanayiye uyan mesleki liselerin branslari ve mufredat saatlari belirlendikten sonra Teknik universite meslek branslari mufredat saatlari hesaplanir ilaveten pedegojik egitim ogretim dersleri mufredat saatlari hesaplanir.lisans diploma belgesi verilirken kisinin aldigi toplam mufredat saatina gore MESLEK DALI BILIMINDE mezun olmus ve dalinda MUHENDIS diye...veya MUHENDIS TEKNIK OGRETMEN olarak mezun olmustur diye hukuki formda lisans diplomasi alma hakki verilir.yuksek lisans...v.b Mufredat saatlari ilave bazda hak sahibi.....bilimde......unvanda hukuki metinde diploma belgesi verilir diye dusunmek ve yetkinlik kazandirilmasi uzerine karar vermek yanlis olmaz...Teknik egitim ogrt.iliskin yazmak istedigim bunlardir..… Teknik yuk.ogrt.mufredati eski haliyle uygun gorulsun denir ise mufredat ve saat degiseceginden neden Teknik universitede meslek lisesi bransina uyan lisans mufredat saati farkli olacagindan ileri surulsun ki yeni uygulama da parelel unvan degisimiyle olabilecegini yazdim.degilse supesiz eski mufredat ve unvaninda yeniden TYOO acilisi saglanir ki bu da okulun kapanmasindan elbet daha iyidir derim.bu TUBE ilkelerine ters olmayacagindan yukardaki yenilik yada revize anlamindaki aciklamami 657 sayili kanundaki TEKNIK OGRT.unvani da degismesi gereceginden geri alirim diyeyim.... Gerek sanayide gerek kendi isyeri sahibi Teknik ogrt.lerin bibirleriyle iletisimde olmanin faydasi yadsinamaz.uretimde cesitli projelere girildiginde egitim disi projede danisman olarak kalirsiniz teknik sorumluluk sartnameler ve unvaniniz geregi verilmez zira muhendis unvani aranir istenir.uretimde bir marka olma yeni bir patend almak icin belki unvaniniz yeterli gorulebilir bunda da farklilik istenirse sasirmamak gerekir.Ayrica bu siteyi angaja edebilecek zaman ve verimlilik kaybina sebep olabilecek sn.Ferit BALTACI beyin diger md.olarak yazdigi ilkelere dogru buluyor katiliyorum.cok farkli konularda ozellesmeye girilerek aciklamalari gereksiz buluyorum.yazimi tamamlar meslekdaslarima basari saglik mutluluk dilerim.selam olsun.esenkalin.mart.2022.c.altinsoy [07:59, 27.03.2022] ferit baltacı: DUYURU = TÜBE ‘ nin kuruluş amaçları neydi ve şu anda geldiğimiz yer neresi ? Görülen savrulmaları kuruluş amacına yönelik olarak çözüm önerilerimi bilginize , katkınıza ve onayınıza sunuyorum : TÜBE : bilindiği gibi ülkemizin Üretim Toplumu olması , YTÖO nun yeniden açılması , uygulamalı eğitimin yaygınlaşması ve Türk sanayicisinin fasondan kurtulup markalaşması gibi benzer temel hedeflerin gerçekleşmesi için Teknik Öğretmenlerin bilgi , beceri ve deneyimlerini bu uğurda değerlendirerek önce ülkemize ardından üyeler arasında ki dayanışmayı sağlamak amacıyla oluşturduğumuz bir kümedir. Teknik Öğretmenlerden oluşan bu topluluğun geçmişine baktığımız da , Türkiye de siyasi anlamda en yoğun olarak üzerinde oynanan eğitim kurumunun YTÖO olduğunu çok kolaylıkla görebiliriz. Çünkü , Türkiyenin Üretim Toplumu olmasını sağlayacak tek ve öncü okul pek çok eksikliğine karşın YTÖO idi .. Bu işlev çok belirgin biçimde görüldü ve anılan okul kendi çocukları üzerinden devre dışı bırakıldı .. Bunu nereden anlıyoruz ? 1980 den sonra kurulan YÖK ile birlikte ilk el atılan okul YTÖO oldu ve sonra adım adım önce sıradan mühendislik okuluna dönüştürüldü sonra tümüyle kapatıldı . Şimdi Teknik okullara , meslek eğitimine öğretmen yetiştiren bu okullar artık yerlerinde yoklar . Oysa OSB ler , fabrikalar , kurumlar daha çok Teknik Öğretmen ve eğitilmiş Sanat Okulu , Teknik Lise , Meslek Okulu çıkışlı teknik adam bulmak için çırpınıyorlar ..Fabrika binası var , her türlü makine de var ancak bunları kullanıp üretim yapacak eğitilmiş insan bulmak her geçen gün zorlaşıyor… Kısaca , Teknik Öğretmen üretimi bitirildi bu boşluk da doldurulmadı ve o yer şimdi bomboş.. Ülkemizin bilim , teknik anlamında demiryollarından , su, elektrik , gaz vb tüm şebekelerin sağlıklı ve verimli işlemesi için bile meslek eğitimi almış teknik adamlara gerek duyulacağı tartışılmaz bir gerçek . Üretim ortamının aradığı kişileri görmezden gelsek bile , eğer bu tür yetişmiş , eğitilmiş teknik kadrolar yoksa yaşamımızın günlük sıradan işlevlerinin ve sistemlerin bile işleyişinde de derin aksaklıkların ortaya çıkacağı beklenmelidir. Teknik Öğretmenler olarak yıllarca bir araya gelmememiz , ortak payda da buluşmamamız için her türlü küresel kaynaklı olumsuz esintilere uğradık . Türk markalarının yaratılmasın da , sanayicimize , Türk girişimcisine destek verme ortamının oluşmasında gösterilen çabalar çoğunlukla eski alışkanlıkların yeniden ortaya dökülmesiyle bu çabalar kolayca görüş ayrılıkları eksenine çekilerek en iyi dayanışma örnekleri bile bataklığa saplandı . Dünya da hemen her ülke uluslarını kalkındırmak için omuz omuza verirken , birlikte yurtlarını yabancının egemenliğine kaptırmadan ya da egemenliklerini geri almak için laboratuvarlardan çıkmazken , Türk ulusunun da kendine yeter bir düzeye gelebilmesi için ,Teknik öğretmenlerden oluşan dayanışmacı niteliği ile örnek olmak isteyen TÜBE , kendisi ufak ancak çok anlamlı ve büyük amaçları olan bu yapı , TASARIM –ÜRETİM – BİLİM – EĞİTİM kavramlarını sarsılmadan öne çıkarmak zorundadır.. Son günlerde TÜBE içinde var olmayan bir Teknik Öğretmenin ölüm haberinin duyurulmasının hemen ardından denk gelen kandil ve Cuma kutlamasının paylaşılmasından sonra ad , ad tanıdığım ve bir kez bile TÜBE üzerine kalemini oynatmayan , yazı yazmayan , yorum yapmayan bazı arkadaşlarımız yine bir arkadaşımız NFK ( Necip Fazıl Kısakürek ) rumuzu ile “Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! NFK.” siyaseti sokmaya çalışması gibi benzer tutumlar nedeniyle ,kurulduğu günden bu yana çoğunluğu sanayici Teknik Öğretmenlerden oluşan ayrılanların toplam sayısı 40 dolaylarında . Sanayici arkadaşlarımı ayrıldıktan sonra arıyorum “Hocam niçin ayrıldınız ? Hocam , yıllarca bu tür düşünce ayrılıklarını tattık ,gördük , yaşadık ve tanıyoruz . Burada yok diye katıldık ancak burada da benzer durumlar var . Hocam bizi bağışla , kusura bakma burada durmayız . Ben artık sakin bir yaşam istiyorum . Katılma amacımız dediğiniz gibi TÜBE idi ..Ancak öyle değil .. İlginç ve acı olan ise TÜBE yapısı bu gelgitler ile yerine oturamadığı için son Salı günü Adem Kurt hocamızın paylaştığı " 2.Dünya savaşında patlayan bir şarapnel parçası caddeki metal elektrik direğine çarpıp basıncın şiddeti ile metal direkle birleşir. Bu olaydan sonra patlama şiddeti ile farklı metallerin bir birleriyle kaynak tekniği olan patlamalı kaynak yöntemi geliştirildi.Körfez savaşında Irak’ın sükut füzelerinin iç namlularını Almanya ısı ve aşınmaya dirençli malzeme ile patlamalı kaynak yöntemi ile kapladı. Savaşlar yeni teknoloji geliştirme ve geliştirilen teknolojilerin saha uygulamalarıdır. " Bu bilimsel yararlı paylaşıma ilgi ise yalnızca İhsan hocamın iyi dileği dışında başka tek bir ilgi görmedi .. Oysa bu yazı ve video % 100 TÜBE amaçlarına omuz veren bir paylaşım idi… TÜBE amaçları doğrultusunda gidiyor diyebilir miyiz ? Arkadaşlar TÜBE nin amaçları doğrultusunda çalışması için ayak uydurmakta zorluk çeken arkadaşlarımızı daha çok yormak istemiyoruz… Yollarımızı ayırmak doğrusu olacaktır. TÜBE üye sayısının artması konusunda ise olağan üstü seçici olmak zorunda olduğumuzu vurgulamak isterim . Bir kişi katıldıktan sonra , o kişinin bilgi ve becerisi yerine alışkanlıklarını ya da dünya görüşünü buraya taşımak istediğinde gerçekten sorunlar da çıkmaya başlıyor.. Dayanışmamıza zarar veriyor. TÜBE de UYULMASI GEREKEN KURALLAR VE PAYLAŞIMLAR : 1- TÜBE ye katılım için Teknik Öğretmen ya da aynı okuldan çıkışlı olmak. 2- Teknik Öğretmen niteliğini ve özelliklerini unutmamış , bırakmamış olmak 3- Edindiği mesleki bilgiyi , beceriyi çevresine , sanayiciye , eğitim kurumlarına iletmek ve bu uğurda çaba göstermek için istekli olmak. 4- TÜBE sanal ortamda yalnızca gözlemci olmak yerine arada bir de olsa ilgi duyduğu teknik konularda birikimini , beğenisini , yorumlarını , önerilerini paylaşmak . 5- Bilinen resmi dini ve milli bayramlar dışında kutlama yazıları , resimleri paylaşmamak 6- Her türlü siyasi , dini , mezhep , tarikat , loca , dernek , etnik köken , bölgecilik , vakıf vb konularda , tartışma çıkaracak , ötekileştirecek paylaşımlar da bulunmamak 7- TÜBE için de üye değilse her hangi bir Teknik Öğretmen kişi ya da arkadaşımızın ölüm haberini , Cuma kutlaması , mevlid kutlaması , kandil kutlaması vb lerinin paylaşılmasının yapılmaması 8- Konu geçtiğinde , geçmişin siyasi akımları bir yerde yazılacak ise karşıda bulunabilecek diğer arkadaşımızın yanıt vermek zorunda bırakılacağı bir dil ile değil , barış içinde ve kucaklayıcı bir dil kullanarak yazılması istenecek. 9- 80 milyonluk Türk ulusu olarak bölünmez , parçalanmaz çelik yumruk gibi bir arada olması ve bu güçle ileri ülkeler arasına girmek zorundayız algısının benimsenmiş olarak bu uğurda çaba gösterecek. 10- Türk sanayicisinin fasondan kurtulup marka olması , YTÖO nun yeniden açılması , Türkiyenin Üretim Toplumu olması , Örgün Uygulamalı Teknik eğitimin yeniden başlaması için TÜBE nin kurulduğunun unutulmaması istenecek. 11- Türk teknik eğitimine katkı vermek için : Tasarım , üretim anlamında girişimcilerin ve bizlerin eğilmesi için özellikle Eğitim Araçları , Resimli Duvar Eğitim Panoları , Resimli Türkçe teknik terimler sözlüğü , Bilim Masaları , Bilim Şenlikleri , CNC oyuncaklar yapılması vb gerçekleşmesi için birlikte çaba göstermek ve bu ortak bilincinin artması doğrultusunda birbirimizi tetiklemesi , özendirmesi istenecek. 12- Şu anda 8 ayrı Teknik Öğretmen topluluğu bulunmaktadır. Hemen tümü de siyasi olarak ayrılmış bölünmüş durumda olması ayrı bir sızıdır.. Bu anlamda biz en iyi bildiğimiz Teknik ve öğretmenlik konusunda bölünmeden , ayrılmadan dayanışma göstererek yurdumuza yararlı olmayı amaçlayan tek kümeyiz ve bunu korumak tüm üyelerin yüksek benliğine ve yurt sevgisine kalıyor.. Bunun örselenmesine izin vermeyeceğiz , bu arkadaşlarımızı önce kazanmaya çalışacağız , başaramazsak da ayrılmak zorunda kalacağız. 13- TÜBE , kuruluş amaçları doğrultusunda sayısal anlamda değil , yararlı olma amacını benimsemiş öğretmen arkadaşlarımızla yol almayı birlikte sürdüreceğiz… BİLGİ = BU YAZI ÖNCE YÜRÜTME KURULUNU OLUŞTURAN DEĞERLİ ARKADAŞLARIMIN GÖRÜŞLERİNE SUNULMUŞ ONAYLARI ALINDIKTAN SONRA ŞU ANDA TÜM TÜBE KÜMESİ İLE PAYLAŞILMAKTADIR.
Değerli hocalarım Burada teknik konuların tartışılıyor olması grubun amacına yönelik psylaşımların başladığı adına sevindirici. Ben buradaki paylaşımlardan bazı teknik düzeltmelerin olduğunu görerek konuya yabancı alandaki teknik öğretmen hocalarımızı aydınlatmak, bilgiyi paylaşan hocalarımızın da bilgi kaynaklarını kontrol etmeleri gerektiğini paylaşmak istedim. Öncelikle Mahmut Yılmaz hocamızın bahsettiği kaynak yöntemi “ tik” değil, “TIG” dir açılımı da Tungsten inert gaz kaynağı kelimelerinin baş harflerinden adını alır. İkincisi kullanılan elektrod titanyum değil, tungstendir. Tungsten 3400 derecede ergiyen en yüksek ergime dereceli metaldir. Bu sıcaklığa dayanacak pota olmadığı için tungsten toz metalurjisi yöntemi ile içine kobalt tozu ilave edilerek ekstrüzyon yöntemi ile elektrod şeklinde üretilir ve sinterlenerek üretilir.Adem KURT