• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası


Araştırma Tasarlama Algılama Türetme Üretme Resimleme Kestirme
(Öğrenme, Öğretme, Anlama, Sezme, Yorumlama, Terim Bulma ve Çağdaşlaşma Ancak Türkçe Eğitim Dili İle Gerçekleşir)

Bilimsel Yorumlar

21.06.2021

https://www.youtube.com/watch?v=OugGxEJKBQ8

Bu video çekiminde  , Çaycuma ilçemizde bir Türk kadınının sebze üretimine girerek nasıl başarıya ulaştığının kısa bir öyküsü var.

*Arkadaşlar , çekimde eski ayakkabıcı bir bayan , iş yerini kapatmış Çaycuma da seracılığa başlamış.... Başarı yüksek.... Ülkemizin insanı çalışkan yeter ki azıcık ışık görsün ,,,, Tarım demek hemen ardından makine , donanım demek......Yapılacak çok iş var, ne mutlu ... Örneğin keşke sulak alanlarımız kurutulmasaydı 1 milyon manda sayısı 87 bine düşmüş , şimdi 180 binlerde ... Biliyorsunuz ,arı olmadan meyve sebze yetişmiyor.... Çapalama makinesi Çin malı , bu gün baktım iki yuvaklı Lombardini dizel motoru 42 bin tl... , Örneğin bahçe el aletleri çoğunlukla yurt dışından geliyor....Yerli olarak üretime girilecek milyonlarca kalem mal var.. . Niçin Çaycuma yı örnek gösteriyoruz , çünkü Metin Kara kardeşimiz bölgenin kalkınması için yıllardır koşuşturuyordu ve TÜBE yi çağırdı.. biz de 5 kişi bölgeye gitmiştik.... Olağanüstü güzel , verimli bir bölge ,, Makine öncesi tarım ayağa kalkmalı ki hemen ardından tarım makineleri aransın , istensin ..

Dünya da binlerce çeşit tarım makinesi var. Çoğu bizde tanınmıyor bile.... Hollanda gibi makine ve tarım , güneş ve yel , tarımın kullanımına sunulabilmeli , ancak nasıl ? Çevreye duyura duyura yerli donanımlarla.... Söz gelimi , bölgede araştırdık. Trabzon hurması çok güzel yetişiyor.. Ancak güdük kalmış... Pikan cevizi güdük kalmış.... Gittiğimizde Meslek Yüksek Okulu ile Sanayi odası , Belediye , OSB birleşik bir toplantı kurulmasına TÜBE olarak neden olduk... Burada şunu gördük kurumlar birbirinden kopuk , birbirlerini tanımıyorlar , neye gerek duyuyorlar bilmiyorlar... Bir aylık TÜBE bu ortamı kendince en azından başlattı.. Halkımız , kendi kurumlarından bilgi , görgü , uzmanlık , yol gösterme bekliyor.... Bu çalışkan Türk kadını kendi gücüyle yol alıyor.... Hemen her yerimiz bu durumda Çalışkan Türk insanı yanı başında bir bilen , yol gösteren , uzman , içten bir kılavuz arıyor.... Bizler bu alanda en azından bildiğimiz konuları hem paylaşmak çıkacak işleri de profesyonel anlamda taşıyacak bir işlevi üstlenerek iyi bir başlangıç yaptığımızı söylemek isterim... Ülkemizin yararına iyi , yararlı bir yol üzerinde olgunlaşmaya çalışıyoruz.... Yarınlar da çok büyük işlevler üsteleneceği ortadadır.

21 06 2021 Ferit Baltacı

*Tarımdaki asıl tehlike yeni neslin yani Y ve Z kuşağının köyleri terk etmesi çünki gelecek görmüyorlar organize deyiller tarlalar bölük pörçük tek tapu 50 dönüm üstünde köylü bulmak zor..

21 06 2021 Kayhan Görgün

*Doğru , ancak önünü azıcık görebilen , para kazanabileceğine inanan pek çok kişide bu salgın nedeniyle tersine köylere doğru göçe başladı. Ankara ya yakın köylerde tarla fiyatlarında son bir yılda ev fiyatlarına göre daha büyük bir artış olduğu gözleniyor.. .Aslında , kentler şişti,, kırsal göçler ergeç başlayacak.. Bu süreçte belki bizler çevremize yararlı olabiliriz.

21 06 2021 Ferit Baltacı

Metin Kara 21 06 2021

* İyi günler TÜBE liler.Genellike değerlendirmeler sonuç üzerinden yapılır.Asıl sorun kuytuda kalır. Yıllardır topluma yerleştirilen bidayatma var ; Üniversite bitirmediysen bir hiçsin.Herkes illede üniversite okumak i.in yırtınıyor.Devlet de meslek yüksek okullarına sınavsız meslek lisesi mezunlarını alıyor.Yani herkes üniversite mezunu oluyor bir şekilde.Açıktan bitiriyor,üniversiteler akşam dışarıdan bindirmeler düzenliyor.Artık tek üniversite mezunu da iş bulamıyor.Çap yapanlar biraz şanslı. Üniversite mezunu delikanlıya mısırın dibini çapalatamazsın,ineklerin altını hiç temizletemezsin.Ailelerde aman oğlum kızım üniversite okusun diye çifte çubuğa sokmuyor.Dolayısıyla iki cami arasında ki beynamaz gibi garip bir zeta kuşağı oluşuyor. Benzer bir yorumu İsmail Hakkı TONGUÇ dayısını gözleyerek yapmış Türkiye ye gelmeden. Dayısı da okumuş ama bir işte çalışmıyor,köyde tarlada da çalışamıyor. Eğitim de ne yapılması gerektiği bu gözlemden çıkan sonucunda bulunuyor..................

Fahrettin Erdik 21 06 2021

*Sayın hocalarım ülkemizde eğitim sistemi sorunu var. Herkesin üniversite okuması doğaya aykırı bir kere. Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa... Bizim en önemli yanlışımız 2,5 milyon insanımızı ger yıl üniversitenin önüne yığarak yapıyoruz. Halbuki ilkokul 4’den sonra öğrencilerimizi akademik ve mesleki eğitim diye en azından ikiye ayırmakla başlayabiliriz. Hızlı gidene hızlı eğitim yavaş gidene yavaş eğitim. Akademik eğitim ile orta ve liseyi bitirenler üniversiteye gidebilsin. Mesleki eğitime ayrılanlar da kendi hızında ortaokul eğitimini alarak meslek lisesine gidebilir.

Yusuf Aygüzer 21 06 2021

* Saygı değer teknik öğretmen arkadaşlar, bende ülkemizin bağımsız bir şekilde daha İyi kalkınması,esas olan insanının mutlu olması için kısa bir perspektif çizmek istiyorum. Ülkemiz demokratik bir yönetimle devlet planlama teşkilatlanmasini yeniden kurmalı. Çevreye zarar verecek tüm önlemleri almalıdır. Üretime dönük yatırımlar teşvik edilmeli,devlet kalıcı tesisler için arsa göstermeli. Geri kalmış illere yatırımları yönlendirmeli, tarımsal üretime daha çok destek vermeli gençleri tarımsal üretime yönlendirmek için gerekli tedbirler alınmalıdır. Bugünkü büyük şehirlere akımı durduracak ekonomik tedbirler alınmalıdır. Örneğin İstanbul'un nüfusu onmilyonun altına çekilmeli. Çevre denemeli akarsular,denizler korunmalıdır.. gibi uygulamaların yanısıra beyin göçü

Dursun Eryılmaz 21 06 2021

*Yukarıda makinasının üzerine titreyen kişi ile ilgili mesaj var ya. Hani "Al yazmalım filminde arabasıyla konuşan kaptan var ya. Onun gibi çalıştığı işyerini seven çalıştığı makine ile bütünleşen personel en verimli personeldir. Yukarıda da hayvanları ile bu sevgi bağını kurabilen çoban ahırında en yüksek verimi alan cobandır.

Hüseyin Kazalcı 21 06 2021

http://www.milteksan.com

Milli Teknoloji Sanayi sinden yerli CNC Kontrol Ünitesi hamlesi. Ulkemiz icin gurur verici. Özellikle cok milli (multi axes) CNC tezgahlarinin ithalatinda yillardir ABD ambargosu devam ediyor.

Hamit Arslan 21 06 2021

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Değerli Hocalarım Günaydın Milli Eğitim Bakanlığının bir proje çalıştayındayım. Ben Metalürji alanı adına katılıyorum. Motor,Metal,Makine, Raylı Sistemler vb. bir çok alan var. Projenin konusu ; bu alan öğretmenlerinin hangi yeterliklere sahip olması gerekiyor? Sonra mevcut öğretmenlerin bu yeterliklere göre eksikliklerinin belirlenmesi ve buna dayanarak işletmelerde işbaşı eğitim verilmesi. Bu konularda bilgi paylaşımı yaparsanız memnun olurum. Saygı ve selamlarımla Yusuf Aygüzer,

. Yusuf bey öncelikle böyle bir arayışın içinde bulunmanızdan dolayı kutlarım .

TEKNİK ÖĞRETMEN NASIL OLMALIDIR . Ülkemizin kalkınmasının omurgasını oluşturacak gücün teknik öğretmen olduğunu bu gücün teknik eğitim ile ülkemize yansıtılması gerektiğine inanıyoruz , yöneticilerin de bu konuya yönelmelerini istemenin ötesinde haykırıyoruz. Çünkü biz de EĞİTİM ÜRETİM İÇİNDİR ..Diyoruz…

TÜBE olarak işte buralarda da bu gün değilse yarınlarda çok daha büyük işlevler düşeceğine , yön göstereceğimize inanıyoruz

TEKNİK ÖĞRETMEN NASIL OLMALI ?

Bu soruya yanıt vermek için belki şuradan başlamak en sağlıklısı diye düşünüyor , önerimizi  iletiyoruz :

1- Anadolu coğrafyası dünya için gözde bir konumda mı ? Evet

2- Bu coğrafya da yaşayan halk , bilimden ,üretimden , gelişmeden uzak kalarak varlığını sürdürebilir mi ? Hayır

3- Gelişmiş ülkelerin ortak özellikleri bilim ve teknoloji mi ? Evet

4- Kendine yeter ülkelerin ortak adları vardıkları yer “Üretim Toplumu “ olmak mı ? Evet.

5- Üretim toplumu olmadan bir yurt üzerinde bağımsız yaşanabilir mi ? Hayır

6- Üretim toplumu olmak için , o yurdun çocuklarını üretim eğitimiyle ve öğrendiğini üreterek gösterebileceği bir yöntem ile yetiştirmek gerekir mi ? Evet

7- Üretim eğitimi vermek için , üretim eğitimini bilen okullar kurup orada üretim öğretmenleri yetiştirmek gerekir mi ? Evet

8- Uygulamalı Teknik Eğitimi / Üretimi verebilen bağlı olarak Sanayi üretimini bilen öğretmenlere Türkiye de Teknik Öğretmen deniliyor bu doğru mu ? Evet

9- Türk Teknik Eğitimi dün yeterli miydi , çağdaş donanımları okul sıralarında yeterince tanıtıyor muydu ,, var olan yabancı makine ve donanımların tasarlanması ve öğrencilerce yapılmasını isteyen bir yönetim anlayışı var mıydı ? Hayır.

10- Türk Teknik Eğitimi , yarınlarda yeni bir yapılanma ile çağın gereklerini yakalama sürecine yeniden gireceğine inanıyor musunuz ? Evet

11- Türk Teknik Eğitimi , Teknik Eğitim verirken ortaya koyduğu ana hedefler ve yetiştirdiği öğretmen türü olarak ONARIM – BAKIM – HİZMET - FASON ağırlıklı bilgi vermesi yeterli midir ? Hayır

12- Yabancı donanımlara  bakım ve onarımı amaçlayan edilgen anlayışın ötesine geçip , eğitimini aldığı meslek dalına ilişkin var olan ve gerek duyulan makinelerin TASARIMINA - ARAŞTIRILMASINA - GELİŞTİRİLMESİNE – ÜRETİM BİLGİSİNE - ÜRETİLMESİNE -PATENT ve FAYDALI MODEL ALINMASINA ilişkin eğitim verilmesi bu anlayışla okulun yapılandırılması daha yararlı olmaz mı ? Evet.

13- Örneğin 7 yıl motor eğitim verdiği Motor Teknik Öğretmeni Motor onarıcı olarak yetiştirilmesi eksik değil midir ? Ülkemizde motor yapılmazken eğitim, motor tasarımına ve motor üretimine yönelik kaydırılması , yeniden yapılandırılması gerekmez mi ? Evet

14- Teknik Öğretmen eğitim anlayışı , yeni bir sıçrama ile her öğrenciyi öğrendiği konuyu “eğitim üretim içindir “ ilkesiyle somut biçimde kullanılabilir , uygulanabilir yöntemle bir donanım ürettirecek uygulamalı bir eğitim yöntemi daha sürükleyici , ilgi uyandırıcı , araştırmacı ve başarılı olmaz mı ? Evet.

15- Türk ulusunun gençlerini uygulamalı eğitim ile eğitmek bunu da eğitim içinde üretim  anlayışı ile yaparsak çok hızlı  biçimde kalkınacağımızı  yaşayarak görüyoruz . Gençlerimizi çocuk yaşta tasarım ve üretim ile buluşturarak karar verme yetisinin geliştirilmesine , birey olmasına , aranan uzman olmasına , yararlı olmasına , üretken olmasına ,verimli olmasına katkı sağlamaz mı ? Evet.

16- Türkçe olarak yeterli çağdaş düzeyde teknik kitap , afiş ,video , yansı ,eğitim araçları var mı ? Hayır.

17- Teknik kitap açığını kapatmak için yabancı tasarım üretim kitaplarını Türkçeye çevirerek  teknik eğitime katabilmek için bir algı , bir uygulama var mı Hayır.

18- Yabancı teknik kitapları Türkçeye çevirerek bilim ,üretim dünyamızın önünü açacak " Kitap Çeviri Kurumu"  kurulmalıdır ? Evet.

19- YTÖO nun en büyük eksiklerinden biri olan ve hiç duymadıkları ,  “öğrenciler okulun her aşamasında özgün üretim yapacaksınız , yeni makine tasarlayacaksınız , sizleri zor işlere soyunduracağız , temrinleri kullanılabilir tasarlayacaksınız, şu yeni bilim konularını da öğrenmek zorundasınız dayatması ve eğitimi anlayışının yeterli olduğunu  söyleyebilir miyiz ? Hayır.

20- Okulumuzda eğitim içinde gerçek üretim yöntemlerinin uygulama alanı da gittikçe köreltildi ve bitirildi  . Temrinler bulunan gereç ile bir hedefe , bir amaca yönelik  yapmak yerine, o temrini bitirmek amaçlı ve eksik olarak yapıldı.. Çünkü temrin sonunda hurdalığa atılıyor du . Bu temrinler tasarlanan bir makinenin her hangi bir parçası olarak üretilmesi daha doğru olmaz mı ? Evet.

21- Gelişen bilim ve teknoloji ( uygulayım  bilim )  ile birlikte yabancı dillerden  Türkçemize yağmur gibi yeni kavram ve terimler dilimizi zorluyor . Her yabancı terim ise aramızda ki iletişimi zayıflatıyor…. Bu sorunu aşmak ve Türkçe teknik terim karşılıklar bulmak için TÜRKÇE UYGULAYIM (Teknik) TERİMLERİ BULMA BİRİMİ oluşturulmalıdır .. Böylece bir yandan Türkçe bilim dili oluşurken öte yandan “ üretim toplumu “ olmamızın da  önü açılacaktır…. Var olan yabancı dil ile eğitim anlayışı  hep olduğu gibi yine yabancı ülkelerin değirmenine su taşıyacaktır.. . Yıllardır bu süreci yaşamıyor muyuz ? Evet .

22- Teknik eğitim de her öğrencinin özellikle de 7 yıllık motor eğitimi veren bölümlerden yabancı arabaların servislerine motor bakımcısı ve tamircisi yetiştirme amacı ve planı yerine , her motor bölümü öğrencisinden kendi tasarımı ve üretimi bir motor yapması istense ve yapamayanların okulu bitiremeyeceği bildirilse , . böyle bir tasarım üretim yöntemi ile Türkiye yerli motorunu yapmakta daha verimli bir dönemece girmez mi ? Evet

23- Her bölüm için tüm öğrencilere kullandığınız araç , gereç , aygıt , makine tasarımını özgün olarak tasarlayacak , ardından makinenin kendisini üretmeden mezun olamayacak denilseydi YTÖO da öğrenciler yıllardır yerli tasarım ve üretim ile binlerce araç , gereç , makineyi ortaya koyar ve üretim toplumu olmamızda çok yol almaz mıydık ? Evet.

24- Okullar , özellikle de üretim okulları her yıl sonu OKUL SANAYİ FUARI açılması istense,  eğitim döneminde öğrencilerin  tasarlayıp ilk örnek olarak ortaya çıkardığı ürünleri bu fuarda tanıtma , gösterme fırsatı sunulsa . Okullar bu fuara ürün koymak için daha diri daha araştırmacı , daha sağlıklı bir yarışa evrilerek,  eğitim verimi artmaz mı ? Öğrenme , okuma alışkanlıkları gelişmez mi ? …Böyle bir süreç sonunda yatırım yapmak isteyen Türk sanayicisini  bu ürünler Türk malı tasarımlar ile buluşturmaz mı ?  Bu sanayi ürünlerini görerek okul ve yapan kişi ile doğrudan bağlantı kurma ve seri üretime geçme fırsatı yakalayabilir mi ? Evet

25- Devlet , OKUL SANAYİ FUARINDAN  Türk tasarımı ürünlerin seri üretime alınmasına destek vererek, girişimcinin ve yerli tasarımın önünü açıp üretim toplumu olmamıza , okulların eğitim içinde üretimi gerçekleştirmesine , girişimcinin parasının üretim bilgisiyle ya da lisans antlaşmasıyla yurt dışına çıkışını önlemesine , üniversitelerin elinde bulunan on binlerce genç beynin bu yöntem ile üretime katılmasına , işini okul yıllarında yaratmak ve bulmak , girişimci üretmek sağlanamaz mı  ? Evet.

26- Üretim eğitimi pahalı bir eğitim olup bu sürecin az gider ile mal etmek çekici olur mu ? Evet

27- Eğitim içinde üretim yöntemi ile uygulamalı teknik eğitim para harcamak bir yana ,akıllı ve sağlıklı üretken bir eğitim yapılanmasıyla kendi ayakları üzerinde durup ,kazanç sağlayabilir mi ? Evet

28- Üretim eğitimi , Orta Sanat + Sanat Enstitüsü + YTÖO toplam 10 ya da 7 yıllık bir sürede haftada en az 46 saat lik uygulamalı bir eğitim ile yapıldığında yüksek nitelikli , Türk tasarımı ürünlerde bir patlama yakalanır mı ? Evet

29- Eğitim içinde üretim yapabilmek için , iş hazırlama merkezinden gelen iş yaprakları örneğin bu bir CNC torna olsun ,bunun parçaları zorluk derecesine göre 10 - 7 yıllık eğitim sürecinin sınıflarına TEMRİN olarak dağıtılıp yaptırıldığında , ardından bu parçalar bir merkezde nitelik denetimi yapıldıktan sonra ve makine toplandığında bu makine doğru yapıldıysa çalışır mı ,makine çalışıyorsa doğru eğitim verilmiş olur mu , bir kazanç sağlanır mı ? Evet

30- Ortaya çıkan bu makine aynı an da eğitimin  niteliğini ,doğruluğunu , somut biçimde ortaya koyar mı ? Evet

31- Teknik eğitim de nitelikli eğitim verebilmenin en sağlıklı eğitim yöntemi , öğretilen konuda kullanılabilir iş yaptırmaktan , ürün istemekten  geçtiği  biliyoruz.. Bu anlamda öğretmende , öğrencide  kendisini  sürekli geliştirmek zorunda kalacaktır… Yıl sonu sanayi fuarında o okul , o bölüm , o öğretmen başarısını ancak çıkaracağı ürünlerle ortaya koyabilecektir.. Kendini geliştirmeyen birimler , öğretmenlerin başarı göstermesi beklenmeyecektir.. Ayrıca başarılı olanların  kazançları  yetiştirdikleri öğrencilerin başarısına bağlı tutulduğunda ve bu işleyiş  somut  biçimde  yansıtıldığında üretken ve verimli  çalışma  kendiliğinden daha çok öğrenmeyi zorunlu kılacaktır..…Böyle bir işleyiş ülkemize yarar sağlar mı  ? Evet.

32- Doğru ve verimli eğitim veren kurumlar doğru iş , doğru makine , doğru ürün çıkarmasına sağlarken ,,,,Eksik , yanlış , yetersiz eğitim veren kurumlar ve öğrencileri de yine kusurlu , eksik , yanlış , yetersiz iş çıkarırlar. Genç beyinleri eğitim içinde üretim anlayışı ile buluşturup bilim ve araştırma yarışına sokarak eğitebilirse öncelikle güçlü, üretken , iş kotarıcı bireyler yetiştirerek ülkemizin hızla kalkınmasının önünü açarız . Evet.

33- Eğitim içinde üretim anlayışı kendiliğinden eğitim kurumlarının nitelikli olması için tılsımlı itici bir güç olur mu ? Kurumda  bulunanları bu güç çalışmaya , araştırmaya iter mi ? Evet

34- Özellikle teknik eğitim kurumlarının eğitim niteliğinin somut olarak ölçülmesinde ,çalışanların bu başarıya göre değerlendirilmesinde öğrencilerin yıl sonu sanayi fuarına katılmak için yapacakları uygulanabilir ve kullanılabilir ürünler okulun niteliğini yansıtır mı ? Evet.

35- Teknik Eğitim kurumundan iki tür Teknik Öğretmen yetiştirilmesinde yarar olduğunu görüyoruz.. a) Eğitim Teknik öğretmeni b) Üretim Teknik Öğretmeni her ikisi de  aynı okul içerisinde amacına uygun olarak ilgili konulara bir ölçüde ağırlık verilerek yetiştirilir.. Eğitim T.Ö. eğitim içinde Üretim T.Ö ise üretim ortamı içinde çalıştırılması yararlı ve gerçekçi olmaz mı ? Evet.

36- Teknik Öğretmen ünvanı ; Bir meslek üzerine haftada 46 saatlik kuramsal ve uygulamalı eğitimi , aralıksız olarak en az 7 yıl boyunca alarak  mezun olan Teknik Öğretmenlere lisans üstü diploma verilerek belgelendirilmesi , kendi tasarladıkları ya da onay gereken tasarımlara da onay verme yetkisiyle donatılmaları hakça ve gerçekçi olacak , ülkemizin üretim toplumu olmasında önemli bir itici güç olacaktır.. Evet.

37- Sonuç olarak , Teknik Öğretmen nasıl olmalı konusuna dar bir alan sorusu gibi bakamayız. Konu tam da göbeğinden şuraya bağlı ve soruyu bir de şöyle sormak zorundayız. Türkiye de Almanya ve Japonya gibi hangi yol ve yöntemle üretim toplumu olabilir ? Burada Teknik Öğretmenin yeri neresidir ? Konunun yanıtı kendiliğinden Teknik Eğitim okulları ve teknik eğitim olarak karşımıza çıkacaktır. Bunun yolu da YTÖO nun yeniden ve daha özenli , daha çağdaş , daha donanımlı ve ulusal anlamda bağımsız bir kurum olarak yeniden açılmasıyla başlayacak bir süreçtir. .. Üretim toplumu olma çabası , teknik eğitim ordusuyla gerçekleşebilecek kutlu bir yol olup , Türkiye nin yazgısını değiştirecektir .

Anadolu da varlığımızı ancak üretim toplumu olarak koruyabilir , zengin ve güçlü olabiliriz….En sonunda bu süreç çekim alanı yaratmış , kimsenin gölgesine sığınmamış ,tam bağımsız ulus bir devletin yeniden doğuşu olarak karşımıza çıkacaktır..

Saygılarımızla Ferit Baltacı 07 07 2021

 

Yillarca teknik resim dersinin verimli olması için14 prensibim var.

Bunlardan ancak en önemli 4'ünü verebildim.

1. Derste uygulama yaprakları kullanılmamalı, çizimler kareli deftere veya kareli a4 kağıdına yapılmalı. Çünkü uygulama yaprağı çocuğu hazırcılığa, öğretmen de tembelliğe alıştırıyor. Uygulama yapraği kullanımı Almanyada 30 yıl önce kaldırıldı.

2. öğrenci ahşap kurşun kalem kullanmalı, çocuk kalem açarar elini, parmaklarını kullanma becerisi kazanmalı.

3.Resim kağitları, ölçekler ve ýüzey işlemler ileri sınıflarda işlenmelı.

4.Öğretmen derste her öğrenciyle bire bir ilgulenmeli, dersi öğrenciye sevdirmeli.

Hüseyin Usanmaz 

5. Bilgisayarda çizim ve çizim programları ancak temel bilgilerden ve iyi bir el becerisi jazanıldıktan sonra verlmeli.

Selamlar. Naci Şahin

 

DÜNYADA KAYNAK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ Prof. Dr. Adem KURT Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kaynak ve Birleştirme Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Kaynak Teknolojisi Derneği Başkanı

Kaynaklı imalat metal imalat sektörünün en önemli bir yöntemini oluşturmaktadır. İnsan hayatını kolaylaştıran her türlü araç, gereç, cihaz, ev aleti, otomobil, otobüs, uçak, gemi, köprü, basınçlı gibi araçların en önemli ve en büyük imalat tekniğini kaynaklı imalat oluşturmaktadır. Bir otomobilde yaklaşık 3000-5000 adet noktasında kaynak bulunmaktadır. Kaynak teknolojilerindeki gelişmeler malzeme teknolojileriyle paralellik arz etmektedir. Her yeni malzeme kaynak edilebilirliği oranında endüstriyel uygulama bulabilmektedir. Kaynak bir çok gelişmiş ülkede bir mühendislik alanı olmasına rağmen , geri kalmış ülkelerde önemi yeteri kadar anlaşılamayan basit ve tamirat amaçlı bir işlem olarak değerlendirilmektedir. Oysa kaynak çok disiplinli bir eğitimden geçen insanların karar verici olarak yetkili olması gereken bir imalat tekniğidir. Kaynak işlemi malzeme, fizik, kimya, makine, matematiğin içinde bulunduğu çok disiplinli bir imalat tekniğidir. Kaynakla birleştirilecek malzemenin ısı karşında göstereceği metalürjik faz dönüşümleri, ark sırasında meydana gelen kimyasal reaksiyonlar, ısının malzemede oluşturduğu genleşme sonucu çarpılmalar ve deformasyonlar, bunların sayısal değerleri, taşıyabilecekleri yük ve basınç değerleri gibi alanlar tamamen çok disiplinli mühendislik alanlarını oluşturmaktadır. En küçük bir ihmalin can kaybına sebep olacağı bir imalat tekniği maalesef gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde hak ettiği toplumsal algı ve meslek kuruluşlarını oluşturamamıştır. Hatırlanacağı gibi yakın geçmişte (Nisan 2015 de) İzmit’te Osman Gazi Köprüsünün halatı kopmuş ve bunun sonucunda kazadan kendisini sorumlu tutan bir Japon Mühendis intihar etmişti. O günlerde tartışılan konu malzeme hatası, ithal malzeme yerine Yerli malzeme kullanılması gibi konular gündem de tartışıldı. Ancak kimse de konuyu uzmanlarına sorma gereği duymadı. Sadece bir haber ajansı şahsımı arayarak “Malzemeye bağlı bir hata” olup olmadığı hakkında görüş sordu ancak cevap yayınlanmadı ve aynı yorumlar yapılmaya devam edildi. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki ister ithal, ister yerli malzeme kullanılsın işin içerisine kaynak gibi lokal bir alanda bir malzeme oda sıcaklığından saniyeler içerisinde ergime sıcaklığının üzerine ısıtılıp, sonra da hızla oda sıcaklığına soğumaya maruz kaldığında o malzemede lokal faz dönüşümleri, lokal gerilmelerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. İşte bu malzeme özelliklerine bağlı gelişecek olayları imalatta hesaba katarak kaynak parametreleri belirlenir, kaynak için gerekli dikiş kalınlığı ve dikiş uzunluğu gibi yük taşıyıcı kaynak dikiş boyutları belirlenir. Kaynak emniyet katsayıları genel malzeme emniyet katsayından sonraki değer dikkate alınarak hesaplanır. Bu kaynak emniyet katsayısı da kaynak dikiş şekli, kaynak pozisyonu, dikişin maruz kalacağı yüklemelerin statik veya dinamik yükleme durumuna göre 0,3-0,9 arasında değişir. İşte Kaynak mühendisleri tüm burada bir kısmı ifade edilen değişkenleri dikkate alarak kaynak yönteminin belirlenmesine, malzemeye, elektroda, dikiş şekline, dikiş boyutuna kaynak amper ve gerilimine karar verir. Bu da yetmez, kaynak dikişlerinin tahribatlı veya tahribatsız muayenesini yaparak veya yaptırarak kaynak dikişinde çatlak, cüruf kalıntısı, gaz boşlukları olup olmadığına kabul veya red kararı verir. Aşağıda Osman Gazi Köprüsünde halatın değil halatın bağlı olduğu taşıyıcı elamanın kaynaklı bölgenin dikiş kenarından ( Isının Tesiri Altında Kalan Bölge) başlayan çatlağın ilerlemesi sonucu bağlantı elamanının kopması sonucu kaza oluşmuştur. Resme dikkatli bakılırsa kopan yerin kaynak dikişi kenarından başladığı görülür. Ayrıca ikinci resimde somunun bağlantı flanşının kaynaklı birleştirilen dikiş kenarında da çatlağın oluşarak ana malzeme kesitinin tamamını çatlattığı görülmektedir. Kaynak: Radikal Gazetesi, 25/03/2015 Bu nedenle Kaynaklı imalat metal imalat sektörü için çok önemli bir alan ve Pazar oluşturmaktadır. Yıllar önce okuduğum bir makalede ABD’de Milli büyümenin % 50 den fazlasını kaynaklı imalat sektörünün oluşturduğu ifade ediliyordu. Bugün dünyadaki sosyo ekonomik gelişmeler bir kısım imalat sektörlerinin imalat merkezlerinin değişken olmasına sebep olmaktadır. Örneğin dökümle imalat tekniğinde olduğu gibi Avrupa artık dökümlü imalatı kendi ülkesi yerine Türkiye ve Pasifik Asya bölgelerinden temin etmektedir. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi çevre ve ortam kirliliği olan bir imalat tekniği olması ikincisi de yetişmiş insan gücünün olmaması ve buna bağlı maliyet artışlarıdır. Bu yazıda bu kadar önemli bir sektör olan kaynağın dünyadaki durumunun bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Geçtiğimiz on yıl içerisinde kaynak ve metal imalt endüstrisi dünyada önemli yükselişler ve düşüşler yaşamıştır. Ancak son yıllarda yeni sektörlerin gelişmesi ve yeni pazarlar nedeniyle kaynak sektöründe dünyada önemli bir büyümenin yaşanmasına hazırlanmaktadır. Yapı ve inşaat sekötrü,otomobil ve taşımacılık, denizcilik uygulamalarındaki,artış, doğalgaz ve petrol arama taşıma alanlarının gelişmesi,kaynaklı imalat sektöründe 2022’lerde ki tahmin 32,63 milyar dolar seviyesindedir. Frost ve Sullivan’ın Kaynak Piyasası Veri Araştırma raporuna göre bu büyümenin büyük bir kısmının ark kaynak sektöründe gerçekleşeceği beklenmektedir. 2016 da 20,67 milyar dolar olan sektör pazarı 2020 ye kadar 4,9 milyar dolar imalat ve 8,9 milyar dolar ekipman pazarı olmak üzere 2022 de 32,63 milyar dolar seviyesini geçeceği beklenmektedir. Bu büyüme nereden geliyor? Kaynak sektörü Pazar araştırma raporlarına göre kaynak sektöründeki pazarın büyük bir bölümü Asya Pasifik bölgesinde petrol ve doğalgaz aramaları gibi nedenlerlrin oluşturduğu ve 2022 yılına kadar kaynak sektörünün bu bölgede önemli bir büyüme sağlayacağı ifade edilmektedir. Kuzey Amerikadaki yüksek işçilik maliyetleri sebebiyle, inşaat ve otomobil sektöründeki yüksek taleplerin ılımlı bir büyümeyle denegeleneceği anlaşılmaktadır. Afrika ve Ortadoğu Afrika ve Ortadoğuda önemli hammadde rezervlerinin bulunması ve buna bağlı olarak artan şehirleşme oranının geliştireceği inşaat, ulaştırma endüstrilerinin artacağı ve bunun da sektördeki büyümenin bir parçası olacağı beklenmektedir. Avrupa Avrupanın vasıflı kaynak işçisi sıkıntısı ve dolayısıyla maliyetlerin yüksek olması sebebiyle dünyadaki diğer bölgelerdeki büyümenin aksine, küresel bir daralma beklenmektedir. Kaynak Ekipman Pazarı Ekipman ve kaynak sarf malzemeleri pazarı, bir çok bölgede ürün pazarındaki büyümeyi destekleyecek niteliktedir. Çünkü inşaat, otomotiv, çelik tüketimi, gibi sektörlerdeki büyüme sarf malzemesi tüketimini artıracaktır. Büyümenin Önündeki Engeller Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde kaynak sektöründe çalışacak yetişmiş işgücünün yetersizliği ve maliyetlerin yüksekliği bu ülkelerde kaynak sektöründeki büüyümenin önündeki en önemli engeli oluşturmaktadır. Bu ülkelerdeki sektörün büyümeleri için yatırımlarını Asya Pasifik bölgesindeki ülkelere kaydırma zorunluluğu içine girmelerine yol açacaktır. Asya-Pasifik gibi bölgeler parlak bir yüksek büyüme geleceğine sahip ve pazarda daha baskın hale gelme ihtimalleri yüksek olsa da, daha gelişmiş bölgeler de görülen yetişmiş işgücü azlığı ve maliyetlerin yüksekliği gibi problemler bu bölgelerde otomasyonun ( robotik üretim) artırılmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Otomasyon, bu bölgelerde işletmeleri daha rekabetçi hale getiren, işgücü maliyetlerinde önemli düşüşler sağlamanın yanısıra çok daha yüksek verimlilik, gelişmiş kalite ve düşük hata oranları gibi daha birçok ek faydaya sahiptir. KAYNAK SEKTÖRÜNDE YAKLAŞMAKTA OLAN İŞGÜCÜ KRİZİ İngiltere ve Avustralya’daki kaynakçıların ortalama yaşı şimdi 55’e ulaştı. ABD’de henüz 57’yi geçti. Kaynak işgücünün yaşlanmasının yanı sıra bu iki ülkede kaynakçı sayısında da dramatik bir azalma görülmektedir. 1998’de 570.000 olan kaynakçı sayısı 2012’ye kadar 360.000'e düştü. Bununla birlikte imalat sanayii ve petrol, doğalgaz endüstrisi 2009 yılının ortalarından buyana katlanarak büyüdü. Bu da uzman kaynakçılar için iş talebinin artmasına sebep oldu. Yirmi yıl süren sanayileşme ve bunun sonucuna, okuldan ayrılanların bilgi temelli çalışmayı tercih etmeleriyle birleştirildiğinde, imalat endüstrisinde normal yaş dağılımı piramidinin tamamen ters çevrilmesine yol açtı. ABD de 2024 yılına kadar 400.000 kaynakçı açığının olacağı tahmin edilmektedir. Endüstrideki kaynakçıların yaş ortalamalarının yüksek olması, yüksek beceriye sahip kaynakçıların arkadan gelmiyor olmaları ABD de kaynak sektörünü bekleyen en önemli tehlikeyi oluşturmaktadır. Nüfus faktörü Nüfusun büyüklüğü ve yaş dağılımı, ekonomileri, endüstrileri ve toplumların hayat tarzını şekillendiren makroekonomik zemini sağlar. Bunun için Japonya çok iyi bir örnek olacaktır. Japonya’nın doğurganlık oranı zamanla en yükseklerden en düşüklere indi sonuç olarak, Japonya’nın nüfusu şimdi endişe verici bir oranda azalmakta ve yaşlı insan oranı giderek daha ağır basmaktadır. Bu oranla azalış devam ettiğinde 2060 yılına kadar Japonya’nın nüfusu üçte bir oranında azalacak, nüfusun yarısı 65 yaşın üzerinde olacak ve Japonya, ülkenin sanayi ve ekonomik taleplerini karşılayacak gerekli işgücüne sahip olmayacaktır. Bu, kaynak endüstrilerinin de karşı karşıya olduğu bir krizdir. ABD’de seçimlerinde Cumhuriyetci başkan aday adaylarından Marco Rubio, 2015 yılında seçim çalışmaları sırasında “daha fazla kaynakçıya ve daha az filozofa ihtiyacımız var” diyerek ABD de kaynak sektöründeki tehlikeye dikkat çekmiştir. Yetişmiş kaynakçı talebinin karşılanamaması sebebiyle bugün ABD’de kaynakçının yıllık ücreti 100.000 doları bulmaktadır. Bu rakam Avustralya’da 200.000 doları geçmiş durumdadır. Hatta bazı uzak gaz projelerinde yıllık 300.000 doları bulmaktadır. Sektör çalışanlarının yüksek yaş ortalaması, talepleri karşılamayan çalışan işgücü eksikliği Avustralya’daki sektörü bu yüksek ücretleri ödemeye mahkum etmiştir. Bu örnekler kaynak sektörünü yakın gelecekte bekleyen krizler için bir projektör görevi yapmaktadır. ABD’de mesleki ve teknik eğitimin önemi dikkate alınmaya başladığı gibi Ülkemizde de bu konuda önemli düzenlemelere ihtiyaç vardır. Son günlerde M.E Bakanlığı Mesleki Teknik Eğitim konusunda bir kısım projeler geliştirmektedir. Bunu Ülkemiz için olumlu bir adım olarak değerlendirebiliriz. Fırsat mı, Kriz mi? Nitelikli kaynakçıların azalıyor olması, bireysel imalatçılar için gerçekten bir fırsat ya da kriz olup olmadığı, bu paradigma değişikliğine ne kadar ümit edildiklerine ve ne kadar uyarlandıklarına bağlı olacaktır. Birçok üretici tarafından kalifiye kaynakçılarda hızlı düşüşe verilen ilk ve içgüdüsel kısa vadeli cevap, artan maaşların ve dış kaynak kullanımın bir kombinasyonu olacaktır. Bu, orta vadede sürdürüldüğü için, imalatçının maliyet ve üretim hızına kaçınılmaz bir şekilde katkıda bulunacak ve teknolojik bir çözümde kullanılabilecek kaynakları tüketecektir. Birçok imalatçı için, deneyimli kaynakçıların ısrarcı olduklarısaatlik oranlardaki artış talepleri, becerisini geliştirmiş insan azlığına bağlı olarak daha yüksek maliyetlere, azalan rekabetçiliğe sebep olmaktadır. Ancak bütün bu olumsuzluklar ümitsizliğe ve kasvete yol açmamalıdır. Bazı krizler öngörülü insanlar için fırsat oluşturmaktadır. Yapısal endüstrilerin çoğunda olduğu gibi - bozulma ne kadar büyük olursa, fırsat o kadar büyük olur. Karamsarlığa düşerek hata yapmamak gerekir, bu yeni pazar dinamiğinden muhteşem kazananlar olacaktır. Kaynak İşgücünün Verimliliğini Artırma İşçilik, herhangi bir imalatçı için kaynak maliyetinin en büyük kısmıdır. Bu nedenle, verimliliği artırmak için yeni yollar geliştirmek, bu krizi fırsata dönüştürmek isteyen yenilikçi imalatçılar için en yüksek etkiye sahiptir. Artımlı işlem iyileştirmeleri (artırılmış gerçeklik), on yıllardır kaynak alanına yavaş uygulanmıştır. Bu gelişmeler birçok küçük ama daha yüksek birikim oranları, daha kararlı arklar ve daha iyi operatör kontrolü ile üretkenlik artışlarında memnuniyet verici sonuçlar oluşturmuştur. Bu gelişmelerin örnekleri arasında, önceden ayarlanmış kaynak parametreleri, çok işlemli güç kaynakları ve akım, voltaj, hareket hızı, tel besleme oranları ve temizleme sistemleri üzerinde daha doğru kontrol gibi özellikler bulunur. Bu tip temel iyileştirmeler, kaynak işlemini operatör için kolaylaştırır ve bazı durumlarda kaynakçının ihtiyaç duyduğu eşik seviyesini azaltır. Bununla birlikte, artan verimlilik kazanımları, karşılaştığımız işgücü krizini gidermeye yetmeyecektir.

ÖĞRETMEN YETİŞTİRME:

İnsanlarımız akıllarını etkin kullanabilmesi, günümüzde çokça söylenen eleştirel, John Dewey'in derinlemesine, eskilerin tefekkür dediği benim doğru düşünce dediğim düşünce yeteneğine sahip olması gerekiyor. Bunu başaramadığımız sürece insanımıza kitap okuma alışkanlığı kazandıramayız. Bir insan aklını etkin biçimde kullanamıyorsa, doğru düşünme yeteneğine sahip değilse kitap okumuyorsa o insandan araştırma yapması, fikir ve teknoloji üretmesi beklenilemez. Bu durumda da yapılan işler taklitten öteye gitmez. Bu bakımdan işe öğretmen yetiştirmekle başlamak gerekiyor. Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde ÖĞRERMEN AKADEMİSİNDE, öğretmen liselerinden (Teknik Öğretmenler meslek liselerinden) imtihanla alınan zeki, çalışkan iyi karekterli öğrencilerin ilim zihniyetine, (Aklını kullanabilen, doğru düşünme yeteneğine sahip)  dil, tarih ve coğrafya (vatan) şuuruna, alanlarında yeterli bilgi ve beceriye sahip olarak Milli Eğitim Temel Kanunun 2. Maddesinde ifade edilen, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmeli. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve  kişiler olarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Öğretmen Akademilerinde yetiştirilmeli.     Yukarıda tarifi yapılmış öğretim kadrosunun yetiştirdiği elemanlar ile ancak üretim toplumu olunur.                                 Orhan Uysal

 

Coşkunöz Holding , kendisini yakınen tanıma fırsatına sahip olduğum , sohbetlerimiz olan rahmetli Teknik Öğretmen Kemal Coşkunöz öğretmenimizin bir çok farklı sektörlere hizmet eden şirketlerinden oluşmaktadır.Kemal Coşkunöz öğretmenim okulu bitirdikten sonra 1946 yılında Tohane Sanat Okulunda öğretmen olarak başlamış,Daha sonra bursalı üç Teknik öğretmen okul arkadaşı bir araya gelerek Talat Diniz, Süleyman Beltan ve Kemal Coşkunöz ortak bugün otomotive ve bir çok sektöre hizmet eden ( Bugünkü adı Diniz Holding Olan ) kendi baş harflerini birleştirerek SKT ( Süleyman -Kemal-Talat ) firmasını kurmuşlar , metal parça imalatları yapmışlardır .Daha sonra her biri kendi firmasını kurmuş dostça ayrılarak ömürlerinin sonuna kadarda birbirlerine destek omuşlardır.Hırs ve kıskançlık aralarında birbirlerine karşı hiç olmamıştır.Tabiki bu söylemlerimi üçünle olan sohbetlerimden öğrenmiş bulunmaktayım.Sonrasında Kemal Coşunöz Metal işleri yapan firma ,SKT talat Dinize bırakılmış ve kauçuk contalar yapan , metal işleri yapan bir firma olarak devam etmiş, Süleyman Beltan öğretmende Oring ve keçe imalatına başlamıştır.Herbirinle sohbet etme ve dostluklarım olmuş onlardan çok şey öğrenmişimdir.Bu gün kurdukları firmalar holding haline gelmiş bünyelerinde bir çok sektöre çalışan firmalar oluşmuş ikinci kuşaklar yönetime gelmiş bulunmaktadır.Coşkunöz holding büyük pres hollerine sahip transport firmasına kadar bir çok firmadan oluşmaktadır.O tarihlerde çağdaş Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olarak gördüğü mesleki eğitimdeki eksikliği gidermek, üretim sektörünün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak, mesleksiz gençleri iş ve meslek sahibi yapmak amacıyla 1988 yılında Bursa Coşkunöz Eğitim Vakfı’nı kurdu. Türkiye’de geliştirilen ilk sosyal sorumluluk projeleri arasında yer alan Coşkunöz Eğitim Vakfı, bugün onun attığı sağlam temeller üzerinde ve onun arzuladığı şekilde güçlenerek mesleki eğitime destek olmaya devam ediyor.Talat Diniz ( Diniz Holdin otomotive Komple koltuk üreten tesislere , tüm sektörlere keçe oring vb bir çok üretimleri yapan şirketlerden oluşmaktadır.Süleyman Beltan ise özel oringler üretirken , işlerinin biraz sıkıntıya girmesi sektörel daralma sonucu Coşkunöz tarafından bünyesine alınmış ve çalışmalarına Beltan ismini bitirmeden devam etmesi sağlanmıştır.Beltan Vibracoustik olarak kauçuk metal titreşim elemanları üreten uluslararası bir yapıya dönüşmüştür.Daha sonra Süleyman Beltan Canbel isminde bir firma kurmuş fakat kalp rahatsızlığı sebeiyle kapatmıştır.Sonrasında tüm yaşamını gençlerin yetişmesine , eğitimine ve bir çok sosyal sorumluluk projelerine katkı sağlamaya vermiştir.Sonuçta üç değerli öğretmen abilerimiz yıllar önce Bursada endüstriyel gelişimin ,üretimin ve yetişmiş teknik elemanın özel sektörün de destek olmasının öneminin bilinciyle ülke ekonomisine artı değerler sağlamış ve bugünde sağlamaya devam etmektedir.Kendilerini bir kez daha sevgi ve şükranla anıyorum.Sizlerle paylaşmak istedim.Sevgi ve saygılarımla ,sağlıklı iyi geceler diliyorum.

Mehmet Gürcaner

CNC TAKIM TEZGÂHI SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Günümüzde en küçük atölye boyutundaki işletmelerden en büyük işletmelere kadar endüstrinin her alanında CNC takım tezgâhlarının kullanımı yaygınlaşmıştır. İşletmelerin pek çoğu bu tür tezgâhların seçimini bilinçli ve titiz araştırmalar sonucunda seçerken ne yazık ki bazı işletmelerin tezgâh seçimlerini bilinçli yapamadıkları gözlemlenmektedir. Bu tür işletmelerin sağlıklı seçim yapamamalarında işletme yöneticileri ve çalışanlarının CNC takım tezgâhları konusundaki teknik bilgi eksikliklerinin önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Bazende tezgâh satıcılarının ürünlerini satmak amacıyla firma yetkililerini yanlış olarak yönlendirdiklerine şahit olunmaktadır. Bu tür yatırım yapmayı düşünen kişi ve kuruluşlara yardımcı olması amacıyla bu yazımı kaleme almanın uygun olduğunu düşündüm. Şimdi CNC takım tezgâhlarının seçiminde dikkat edilmesi gereken huşuları sırasıyla görelim. İş ya da imalata uygun tezgâh seçimi CNC tezgâh seçiminde ilk dikkat edilecek husus satın almayı düşünülen tezgâh ile imal edilecek iş parçalar belirlenmelidir. Seçilecek tezgâhın fiziksel boyutları, iş parçası işleme kapasiteleri ve operasyonlar imal edilecek iş parçaları için son derece önemlidir. Zira tezgâh seçiminin bu ilk adımında yapılacak yanlış tercih işletmeye altından kalkamayacağı boyutta mali külfetler getirmesinin yanında hem işletme hem de ülkemiz açısından isabetsiz bir yatırım olacaktır. Bu nedenle CNC tezgâh seçiminde mutlaka bu alanda uzman kişilerden görüş alınmalıdır. Bu konuda ne yazık ki azda olsa bazı tezgah satıcılarının teknik elemanları müşterileri kendi tezgah modellerini seçecek şekilde yönlendirebilmektedirler. Gereksiz özelliklerin seçilmesi CNC takım tezgâhlarının seçiminde tezgâhta olması istenilen her bir özellik fiyatını önemli ölçüde etkilemektedir. Pek çok firma özellikle tezgâh eksenlerinin seçiminde yanlış kararlar vermektedir. Bunun nedeni olarak “Olsun fazla eksenden zarar gelmez” denilmektedir. Ancak şurası unutulmamalıdır ki fazladan seçilen her bir eksen tezgâh fiyatında yaklaşık 20.000 – 25.000 Euro luk artışa sebep olmaktadır. Bu nedenle kullanılmayacak olan ekstra eksen seçimleri kesinlikle yapılmamalıdır. Maalesef bazı firmaların sadece vitrinde görünmesi ve desinler amacıyla bu tür yanlış tezgâh seçimleri yaptıkları görülmektedir. CNC takım tezgâhı için gerekli alan Seçilecek CNC tezgâhının fiziksel boyutları, güvenli çalışma alanı ile ilgili araştırmalar sağlıklı şekilde yapılmalıdır. Tavan yükseklikleri, elektrik tesisatı ve tezgâhın konulacağı yer, ölçüleri vb. kriterler mutlaka tezgah alımı öncesinden araştırılmalıdır. İşletim ve programlama kolaylığı CNC tezgâhı kontrol ünitesi ve manuel program yazma, düzenleme vb. özellikleri tezgâh operatörleri açısından son derece önemlidir. Ayrıca seçilecek kontrol ünitesi mesleki ve teknik okullarda öğretilen özelliklerde olması durumunda CNC operatörü bulma, işe alınan operatörlerin kısa sürede tezgâha adapte olmaları ve daha verimli çalışmaları açısından oldukça önemlidir. Ayrıca seçilecek kontrol ünitesi firma çevresindeki işletmelerde kullanılanlarla aynı olması durumunda firmalar arası bilgi paylaşımı ve destek olma konusunda daha isabetli bir seçim olacaktır. Devlet destek ve teşviklerinden faydalanma CNC tezgahları pahalı yatırımlar olduğu için bu tür tezgâh yatırımlarında devletin Kosgeb, kalkınma ajans destekleri, yatırım teşvikleri bulunmaktadır. Bu konuda ilgili kurumların bu konudaki destekleri iyi şekilde incelenmeli ve işletmeye uygun olanlarından faydalanılmalıdır. Bunların dışında ayrıca banka ve finans kuruluşlarının leasing imkânlarından da faydalanılabilir. Tezgâh satıcısı firma ve satış sonrası desteği CNC tezgâhı satın alındıktan sonra karşılaşılan sorunların başında tezgâh satıcısı firmanın teknik servis ve destekleri çok önemlidir. Satıcı firmanın sektördeki geçmişi, teknik personel yapısı konusunda da gerekli araştırmalar yapılmalıdır. Firma seçiminde tercihlerin iliniz ve yakın çevrenizde bölge müdürlükleri ya da ofisleri olan firmalardan yana yapılmasında fayda vardır. Ayrıca varsa bu satıcılarla ilgili referanslar firmalarla görüşülerek onların görüşleri alınmalıdır.

Hamit ARSLAN – Haydarpaşa MTAL – CAD/CAM Lab. Şefi

 

ANKARA KENT KONSEYİ 1.EĞİTİM ÇALIŞTAYI MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KOMİSYONU 1/10 Raportör ÖN RAPOR

Giriş Özeti (Giriş özeti, maksimum sayfa sonuna kadar olmalıdır.) Mesleki ve Teknik eğitim ailede filizlenir. Şöyle ki; Ailede sanatçı, usta, kalfa olan ve emekçi, üretici pozisyonunda, çalışmalarda bulunanlar, çocuklarımıza gençlerimize rol model olmaktadır. Ancak bu filizlenme, merakı iyi tespit edilerek doğru yönlendirilmelidir. Öncelikle anne ve babanın bu konuda bilinçli, ortak akıl fikrinde olmaları gerekir. Aile, çocuklarının ilgi ve becerileri yönünde teşvik edici, şefkat gösterici, yönlendirici olması önemlidir. Aile dışında eğitim kurumlarımıza da görev düşmektedir. Aile ve Okul işbirliği ile çocukların ilgi odakları tespit edilirse, yönlendirilerek destek olunur. İlkokuldan sonra eskiden olduğu gibi orta okulda mesleki eğitimlerin verilmesi ağaç yaşken eğilir deyimi ile yönlendirilmiş olur. Geçmişte olduğu gibi; çocuğun kendi ilgi alanı teorik bilgiler doğrultusunda ve yoğun pratik uygulamalar sağlanarak eğitim verilirse ilk adım atılmış olur. Mesleki sevginin kazandırılması için kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalı, araştırma ve pratik uygulama fırsatları verilmelidir. Orta okulda sağlanan meslek aşkı daha da perçinlenmiş olur. Meslek lisesinde ise teknik eğitim müfredatı daha da yoğunlaşmalıdır. ARGE çalışmaları ve pratik uygulamalar gençlere öz güven sağlayacak şekilde olmalıdır. Teknik aktiviteler artırılmalı. Örneğin; Meslek ile ilgili üretim yapan kurumlar, fabrika ve iş yerlerine geziler düzenlenmelidir. Teknolojik gelişmeleri takip etmeleri için sanayi, tarım, uzay gibi benzeri fuarlara gezi düzenlenmelidir. Gençlerin mesleklerinde bir takım ileriyi görüş, hayal etme ve gerçekleştirme fırsatları yaratılmalıdır. Sanayi – Okul iş birliği ile iş yerlerinde staj yapma olanakları sağlanmalıdır. Gençlerin meslek sahibi olabilmeleri için üniversite hayatına geçiş amaçlı daha bilinçli bir eğitim yolu izlenmelidir. MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDEKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

1,( Çocuğun ailesi ve çevresi. )

  1. a. Aile çocuğun eğitimi için bilinçli bir şekilde becerileri hangi yönde onu takip etmelidir.
  2. b. Çevresi derken okul ile arkadaşları hakkında aile bilgi sahibi olmalıdır.
  3. c. Çocuğa küçük yaşlarda kitap okuma ve sorumluluk alma alışkanlığı aile ve okul işbirliği ile sağlanması geleceği için çok önemlidir. Bu konuda aile de örnek olmaya çalışmalıdır.

2. ( Okul eğitimi )

a. Okuldaki eğitimde çocuğun becerilerine destek verilmeli.

b. Pratik uygulamalarda ARGE çalışmalarına Teknik öğretmenlerin yardımcı olmaları gerekir.

c. Aile ve Okul yönetimindeki Teknik öğretmenler çocuğun becerileri hususunda karşılıklı paylaşımda bulunmaları gerekir.

3. ( Meslek eğitimi orta okulda başlamalı )

a. Çocukların eskiden olduğu gibi mesleki eğitime ilk okuldan sonra başlaması önemli. Bunun geçmişte yararları görülmüştür. Piyasada bulunan eski usta ve kalfaların aranılır olması Teknik öğretmenlerin eğitim stratejisi ile ortaya çıkmaktadır. Çocuğun küçük yaşlarda meslek ile karşılaşması ve sevdirilmesi yine Teknik öğretmenlerin başarısı ile sağlanabilir.

4. ( Meslek liselerinde; Meslek derslerinin teorik, pratik uygulama ve ARGE çalışmaları yoğun olmalıdır. )

a. Meslek liselerinin eğitim müfredatı eskiden olduğu gibi meslek dersi saatleri ve buna paralel olarak pratik uygulama saatleri de artırılmalıdır. b. Gençlerin teorik ve pratik uygulamalardan edindikleri bilgiler doğrultusunda ARGE çalışmalarına yönlendirilmesi Teknik öğretmenler tarafından yapılmalıdır. Bu da mesleklerini sevmeleri ve ilgi duymaları ile olacaktır. Bu noktada gençlere ancak Teknik öğretmenler yardımcı olabilir.

5. ( Gençlerin meslek eğitiminde başarılı olması )

a. Meslek liselerinde başarıyı yakalayabilmek sadece kitaplarda ve pratik uygulamalarda sağlanamaz. Gençlerin teknolojik gelişmeleri takip etmesi ve görsel olarak da gözlerinde canlandırmaları gerekir. Bunun için Teknik öğretmenlerin tavsiyelerine ve yönlendirmelerine ihtiyaç vardır. Örneğin; Üretici firmalara, fabrikalara ve fuarlara teknik geziler düzenlenmelidir.

b. Meslek lisesi öğrencileri bunlarla yetinmemeli müfredata konulması şartı ile iş yerlerinde ve fabrikalarda ciddi olarak staj yapmaları sağlanmalıdır. Buradaki CİDDİ olarak konusu önemlidir. Teknik öğretmenlerin denetimi şarttır. Çünkü bu güne kadar yapılan stajlarda iş yerleri ve fabrikalarda gençlere mühendisler veya ustalar tarafından yardımcı olunmamaktaydı. Cihaz veya makinelerin kullanımı konusunda gençler güven vermediği gerekçesi ile yardımcı olunmamakta idi. Buradaki sorun müfredata bakılınca anlaşılmaktadır. Teknik öğretmenler teorik ve pratik uygulamaların saat olarak az olması nedeni ile gerekli eğitimi verememişlerdir. Bunun istenilen seviyelerdeki eğitimlerle sağlanacağına inanmaktayız.

6. ( Meslek liselerinden mezun olanlar üniversiteye girememektedir. )

a. Meslek liselerindeki eğitim müfredatının yetersiz olması nedeni ile üniversite sınavlarında başarı elde edilememektedir. Ayrıca son zamanlarda Teknik öğretmenler dışında meslekten bir haber olan öğretmenler tarafından eğitim yaptırılması da başarısızlıkta etken olmuştur. Teknik öğretmen okulunun kapatılmış olması nedeni ile pedogojik formasyona sahip olmayan öğretmenler tarafından eğitim yapılması gençleri meslek eğitiminden soğuttuğu gibi başarısızlığa itmektedir.

b. Bu sorunların TEKNİK YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU’nun yeniden açılması ile çözümleneceğine inanmaktayız.

MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM KOMİSYONU OLASI KATILIMCILAR

  1. Örnek
  2. 1, Dr. Öğr. Üyesi Akın Balkibar Erken Çocukluk Eğitimleri Ankara Üniversitesi Komisyon Üyesi ( X) Komisyon Başkanı ( )
  3. 2. Adı Soyadı Hüseyin Usanmaz Emekli Teknik Öğretmen Elektrik Bölümü + Satınalma Uzmanı ERKEK TEKNİK YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU Komisyon Üyesi ( ) Komisyon Başkanı ( )
  4. 3. Adı Soyadı xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Ünvanı xxxxxxxxxxxxxxx Uzmanlığı xxxxxxxxxxxxxxxxx Bağlı Bulunduğu Kurum xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

 

[13:35, 26.03.2022] Celal ALTINSOY. İst. Metalişl. 70: Not..Sn.Ferit BALTACI yerine bir an kendimi koydum da dusundum. 1.ulkede bir proje icin meslekler tartisiyor...once benim mufredatim uygulansin diye...iste haritacisi.cevrecisi.kimyacisi.jeolojisi...v.b.siralaniyor bunun icinden cikmasi gibi TUBE isi de kolay degildir.bilgisiz deneyimsiz disiplinsiz TIP saglik konu makaleleri gibi oneme alinamayacak bir aciklama yazamazsin..birisi yazabilmeli diyebilir bence de sn.Ferit BALTACI nin ilkeleri gibi onun disinda yazilmamalidir kanatindeyim.....nicin derseniz yine kendimi onun yerine koyarak ara vereyim sonra yazayim izninizle... Proje mi...nasil yani.Diyarbakir mazidagi fosfat islemesi mi...Aliaga demir celik ek tesisi mi..Antalya tatil koyu mu...cop fb.tibbi atik yada gubre...atik uniteleri mi...colde yol projesi mi....hayir bunlar degil diyor.peki oyleyse nedir diyorsun....bakarsin yeni hukumet bizden teknik egitim ogretim projesi icin uygulanacak mufredatlari gosterir meslek elemani ve onlari yetistirecek teknik yuk.ogrt.mesleki mufredatlatlari ihtiva eden proje paketi istendiginde bir cagdas oneriniz varmidir denilse ne cevap verilebilr diyelim...sn.Ferit BALTACI ya yardinci olmanin kolay olmadigi aciktir....iste meslekleri yazmaliyiz...ve bir o kadar onemli o meslegin mufredatlari ve uygulamada ayrilacak saat olarak zamanin nelirtilmesi luzum geregidir....mevcut mufredat sudur onerim sudur diye mufredat yazabilen arkadaslari takdir etmenin otesinde bence odullendirmeliyiz derim...gerek meslek liseleri icin.gerekse teknik yuk.ogrt.icin diger gelismis ulkeler ve teknik universiteler mukayesesinde mesleki mufredatlarin hazirlanarak calisma teklif paketi isi yapabilirsek ozlu degerlidir...burada kasdettigim ticaret.saglik.kimya..v.b.meslekleri degildir.diger teknik teknolojik sanayi meslekleridir...bir.zamanlama icin ornek.1977..81 arasi cukurova ziraat.a.s.de Hollandali muh.ile Turkiyede acentalara ve yasal zorunlukta servislerine ki JOHN DEER makinalari kurslari verdik.yetkili el alet ve attacmanlariyle servis elamani sertifikasi icin teorik ve uyhulama toplam.160 saat.ders ve imtihan uykulanarak belge verdik...sen hukumet olarak mesleki diplama vereceksin ciddi olarak onun zamanimizda mufredat saatini varin siz hesaplayin...sertifika kurs belgesi verilen kurslari ciraklik..v.b.ben zaman hesabi icin ornek verdim.bizim ciddi meslek lisesini esas alarak ve diplama verilecek hukumete sunulabilecek mesleki bransta ve saat hesabinda mufredat egitim paketi hazirlanmasini kasdettim.buna atolye uygulama ve teknoloji.teknik resim...v.b.derslere ayrica Turkce.Matematik.yabanci dil...v.b.ilave mufrefat saati olarak onlari hukumet karariyle dusunelim derim...zira bahsettigim yeni mesleki mufredat ve diploma icin yeterlilik calisma kapsaminda hazirlikli olmayi TUBE olarak yeterlidir derim... Teknik yuk.ogrt.okulu icin yine sanayiye uyan mesleki liselerin branslari ve mufredat saatlari belirlendikten sonra Teknik universite meslek branslari mufredat saatlari hesaplanir ilaveten pedegojik egitim ogretim dersleri mufredat saatlari hesaplanir.lisans diploma belgesi verilirken kisinin aldigi toplam mufredat saatina gore MESLEK DALI BILIMINDE mezun olmus ve dalinda MUHENDIS diye...veya MUHENDIS TEKNIK OGRETMEN olarak mezun olmustur diye hukuki formda lisans diplomasi alma hakki verilir.yuksek lisans...v.b Mufredat saatlari ilave bazda hak sahibi.....bilimde......unvanda hukuki metinde diploma belgesi verilir diye dusunmek ve yetkinlik kazandirilmasi uzerine karar vermek yanlis olmaz...Teknik egitim ogrt.iliskin yazmak istedigim bunlardir..… Teknik yuk.ogrt.mufredati eski haliyle uygun gorulsun denir ise mufredat ve saat degiseceginden neden Teknik universitede meslek lisesi bransina uyan lisans mufredat saati farkli olacagindan ileri surulsun ki yeni uygulama da parelel unvan degisimiyle olabilecegini yazdim.degilse supesiz eski mufredat ve unvaninda yeniden TYOO acilisi saglanir ki bu da okulun kapanmasindan elbet daha iyidir derim.bu TUBE ilkelerine ters olmayacagindan yukardaki yenilik yada revize anlamindaki aciklamami 657 sayili kanundaki TEKNIK OGRT.unvani da degismesi gereceginden geri alirim diyeyim.... Gerek sanayide gerek kendi isyeri sahibi Teknik ogrt.lerin bibirleriyle iletisimde olmanin faydasi yadsinamaz.uretimde cesitli projelere girildiginde egitim disi projede danisman olarak kalirsiniz teknik sorumluluk sartnameler ve unvaniniz geregi verilmez zira muhendis unvani aranir istenir.uretimde bir marka olma yeni bir patend almak icin belki unvaniniz yeterli gorulebilir bunda da farklilik istenirse sasirmamak gerekir.Ayrica bu siteyi angaja edebilecek zaman ve verimlilik kaybina sebep olabilecek sn.Ferit BALTACI beyin diger md.olarak yazdigi ilkelere dogru buluyor katiliyorum.cok farkli konularda ozellesmeye girilerek aciklamalari gereksiz buluyorum.yazimi tamamlar meslekdaslarima basari saglik mutluluk dilerim.selam olsun.esenkalin.mart.2022.c.altinsoy [07:59, 27.03.2022] ferit baltacı: DUYURU = TÜBE ‘ nin kuruluş  amaçları  neydi  ve  şu anda geldiğimiz  yer neresi ?                         Görülen savrulmaları kuruluş amacına yönelik  olarak  çözüm  önerilerimi bilginize , katkınıza  ve onayınıza sunuyorum : TÜBE :  bilindiği gibi ülkemizin Üretim Toplumu olması , YTÖO nun yeniden açılması , uygulamalı eğitimin yaygınlaşması ve  Türk sanayicisinin fasondan kurtulup  markalaşması gibi  benzer  temel hedeflerin gerçekleşmesi için  Teknik Öğretmenlerin bilgi , beceri ve deneyimlerini bu uğurda değerlendirerek önce ülkemize ardından üyeler arasında ki dayanışmayı sağlamak  amacıyla  oluşturduğumuz bir kümedir. Teknik Öğretmenlerden oluşan bu topluluğun geçmişine baktığımız da , Türkiye de  siyasi anlamda en yoğun olarak üzerinde oynanan eğitim kurumunun YTÖO olduğunu çok kolaylıkla  görebiliriz. Çünkü , Türkiyenin Üretim Toplumu olmasını sağlayacak tek ve öncü okul pek çok eksikliğine karşın  YTÖO idi .. Bu işlev çok belirgin biçimde görüldü ve  anılan okul kendi çocukları üzerinden devre dışı  bırakıldı ..  Bunu nereden anlıyoruz  ?    1980 den sonra kurulan YÖK ile birlikte ilk el atılan okul YTÖO oldu ve sonra adım adım önce sıradan mühendislik okuluna  dönüştürüldü sonra tümüyle  kapatıldı . Şimdi Teknik okullara , meslek eğitimine öğretmen yetiştiren bu okullar artık  yerlerinde  yoklar . Oysa OSB ler , fabrikalar  , kurumlar daha çok Teknik Öğretmen  ve eğitilmiş  Sanat Okulu , Teknik Lise , Meslek Okulu çıkışlı  teknik adam bulmak için çırpınıyorlar ..Fabrika binası var ,  her türlü makine de var ancak bunları kullanıp üretim yapacak  eğitilmiş insan bulmak her geçen  gün zorlaşıyor… Kısaca ,   Teknik Öğretmen  üretimi  bitirildi  bu  boşluk da  doldurulmadı  ve o yer  şimdi bomboş.. Ülkemizin bilim , teknik anlamında demiryollarından  , su, elektrik , gaz vb tüm şebekelerin sağlıklı ve verimli işlemesi için bile meslek eğitimi almış  teknik adamlara gerek duyulacağı tartışılmaz bir gerçek .  Üretim ortamının  aradığı kişileri  görmezden gelsek bile   , eğer bu tür yetişmiş , eğitilmiş  teknik kadrolar  yoksa  yaşamımızın günlük sıradan işlevlerinin ve  sistemlerin bile   işleyişinde de derin aksaklıkların ortaya  çıkacağı beklenmelidir. Teknik Öğretmenler olarak yıllarca  bir araya gelmememiz , ortak payda da buluşmamamız  için  her türlü küresel kaynaklı olumsuz esintilere uğradık .  Türk  markalarının yaratılmasın da  ,  sanayicimize ,  Türk girişimcisine  destek verme ortamının oluşmasında gösterilen çabalar  çoğunlukla eski alışkanlıkların  yeniden ortaya dökülmesiyle bu çabalar kolayca görüş ayrılıkları eksenine çekilerek  en  iyi  dayanışma  örnekleri bile   bataklığa saplandı . Dünya da hemen her ülke uluslarını   kalkındırmak için  omuz omuza verirken , birlikte  yurtlarını  yabancının egemenliğine kaptırmadan ya da egemenliklerini  geri almak için laboratuvarlardan çıkmazken , Türk ulusunun da kendine yeter bir düzeye gelebilmesi için  ,Teknik öğretmenlerden oluşan dayanışmacı niteliği ile  örnek olmak isteyen TÜBE  , kendisi ufak ancak çok anlamlı ve büyük amaçları olan bu  yapı , TASARIM –ÜRETİM – BİLİM – EĞİTİM  kavramlarını sarsılmadan öne çıkarmak zorundadır.. Son günlerde TÜBE içinde  var olmayan  bir Teknik Öğretmenin  ölüm haberinin duyurulmasının  hemen ardından denk gelen  kandil  ve Cuma kutlamasının  paylaşılmasından sonra  ad  , ad tanıdığım ve bir kez bile TÜBE üzerine  kalemini oynatmayan  , yazı yazmayan , yorum yapmayan   bazı  arkadaşlarımız  yine bir arkadaşımız   NFK  ( Necip Fazıl Kısakürek ) rumuzu ile  “Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! NFK.” siyaseti  sokmaya çalışması  gibi benzer tutumlar nedeniyle  ,kurulduğu günden bu yana  çoğunluğu sanayici Teknik Öğretmenlerden oluşan  ayrılanların toplam sayısı 40 dolaylarında . Sanayici arkadaşlarımı ayrıldıktan sonra arıyorum  “Hocam niçin ayrıldınız ?  Hocam , yıllarca bu tür düşünce ayrılıklarını tattık ,gördük , yaşadık  ve tanıyoruz . Burada yok diye katıldık ancak  burada da benzer durumlar var .  Hocam bizi bağışla , kusura bakma  burada durmayız . Ben artık  sakin bir yaşam istiyorum . Katılma amacımız dediğiniz gibi TÜBE idi ..Ancak öyle değil .. İlginç  ve acı olan ise TÜBE yapısı bu gelgitler ile yerine oturamadığı için  son Salı günü   Adem Kurt hocamızın paylaştığı   " 2.Dünya savaşında patlayan bir şarapnel parçası caddeki metal elektrik direğine çarpıp basıncın şiddeti ile metal direkle birleşir. Bu olaydan sonra patlama şiddeti ile farklı metallerin bir birleriyle kaynak tekniği olan patlamalı kaynak yöntemi geliştirildi.Körfez savaşında Irak’ın sükut füzelerinin iç namlularını Almanya ısı ve aşınmaya dirençli malzeme ile patlamalı kaynak yöntemi ile kapladı. Savaşlar yeni teknoloji geliştirme ve geliştirilen teknolojilerin saha uygulamalarıdır. " Bu bilimsel yararlı paylaşıma ilgi ise yalnızca İhsan hocamın iyi dileği  dışında başka tek bir  ilgi görmedi .. Oysa bu yazı ve video % 100 TÜBE amaçlarına  omuz veren bir paylaşım idi…  TÜBE amaçları doğrultusunda gidiyor diyebilir miyiz ?  Arkadaşlar TÜBE  nin  amaçları  doğrultusunda çalışması için  ayak uydurmakta zorluk çeken arkadaşlarımızı daha çok yormak istemiyoruz… Yollarımızı ayırmak doğrusu olacaktır.  TÜBE  üye sayısının artması konusunda ise olağan üstü seçici olmak zorunda olduğumuzu vurgulamak isterim . Bir kişi  katıldıktan sonra , o kişinin bilgi ve becerisi  yerine  alışkanlıklarını  ya da dünya görüşünü buraya taşımak  istediğinde gerçekten sorunlar da çıkmaya başlıyor.. Dayanışmamıza zarar veriyor. TÜBE de UYULMASI GEREKEN KURALLAR  VE PAYLAŞIMLAR : 1- TÜBE ye  katılım için  Teknik Öğretmen  ya da aynı okuldan çıkışlı olmak. 2- Teknik Öğretmen niteliğini ve özelliklerini unutmamış , bırakmamış olmak 3- Edindiği mesleki bilgiyi , beceriyi  çevresine , sanayiciye , eğitim kurumlarına  iletmek  ve bu uğurda çaba göstermek için istekli olmak. 4- TÜBE sanal ortamda yalnızca gözlemci olmak yerine arada bir de olsa  ilgi duyduğu teknik konularda birikimini , beğenisini , yorumlarını , önerilerini  paylaşmak . 5- Bilinen resmi dini  ve milli bayramlar dışında kutlama yazıları , resimleri paylaşmamak 6- Her türlü  siyasi , dini , mezhep , tarikat , loca , dernek , etnik köken , bölgecilik , vakıf  vb konularda , tartışma çıkaracak , ötekileştirecek  paylaşımlar da bulunmamak 7- TÜBE için de  üye değilse  her hangi bir Teknik Öğretmen kişi ya da arkadaşımızın ölüm haberini , Cuma kutlaması , mevlid kutlaması , kandil kutlaması vb lerinin paylaşılmasının  yapılmaması 8- Konu geçtiğinde , geçmişin  siyasi akımları bir yerde yazılacak ise  karşıda bulunabilecek diğer arkadaşımızın  yanıt vermek zorunda bırakılacağı  bir dil ile değil , barış  içinde ve kucaklayıcı  bir dil kullanarak yazılması istenecek. 9- 80 milyonluk  Türk ulusu olarak  bölünmez , parçalanmaz çelik yumruk gibi bir arada olması  ve bu güçle ileri ülkeler arasına girmek  zorundayız  algısının   benimsenmiş olarak  bu uğurda  çaba gösterecek. 10- Türk sanayicisinin  fasondan kurtulup marka olması   , YTÖO nun yeniden açılması  , Türkiyenin Üretim Toplumu olması , Örgün Uygulamalı Teknik eğitimin  yeniden başlaması  için  TÜBE nin  kurulduğunun  unutulmaması istenecek. 11- Türk teknik eğitimine   katkı vermek için : Tasarım , üretim  anlamında  girişimcilerin  ve bizlerin  eğilmesi  için  özellikle  Eğitim Araçları  , Resimli Duvar Eğitim Panoları , Resimli Türkçe teknik terimler sözlüğü  , Bilim Masaları , Bilim Şenlikleri , CNC oyuncaklar yapılması  vb   gerçekleşmesi için  birlikte  çaba göstermek  ve bu  ortak bilincinin artması  doğrultusunda  birbirimizi   tetiklemesi , özendirmesi istenecek. 12- Şu anda 8  ayrı Teknik Öğretmen  topluluğu  bulunmaktadır.  Hemen tümü de  siyasi olarak ayrılmış  bölünmüş durumda olması ayrı bir sızıdır.. Bu anlamda  biz en iyi bildiğimiz  Teknik ve öğretmenlik konusunda bölünmeden , ayrılmadan   dayanışma göstererek yurdumuza yararlı olmayı amaçlayan tek kümeyiz ve bunu korumak tüm üyelerin yüksek benliğine ve yurt sevgisine kalıyor.. Bunun örselenmesine  izin vermeyeceğiz , bu arkadaşlarımızı önce kazanmaya çalışacağız , başaramazsak da ayrılmak zorunda kalacağız. 13- TÜBE ,  kuruluş amaçları doğrultusunda  sayısal anlamda değil , yararlı olma amacını benimsemiş öğretmen arkadaşlarımızla yol almayı birlikte sürdüreceğiz…    BİLGİ = BU YAZI ÖNCE YÜRÜTME KURULUNU OLUŞTURAN  DEĞERLİ  ARKADAŞLARIMIN GÖRÜŞLERİNE  SUNULMUŞ ONAYLARI ALINDIKTAN SONRA  ŞU ANDA TÜM  TÜBE KÜMESİ İLE PAYLAŞILMAKTADIR. 

 

[13:35, 26.03.2022] Celal ALTINSOY. İst. Metalişl. 70: Not..Sn.Ferit BALTACI yerine bir an kendimi koydum da dusundum. 1.ulkede bir proje icin meslekler tartisiyor...once benim mufredatim uygulansin diye...iste haritacisi.cevrecisi.kimyacisi.jeolojisi...v.b.siralaniyor bunun icinden cikmasi gibi TUBE isi de kolay degildir.bilgisiz deneyimsiz disiplinsiz TIP saglik konu makaleleri gibi oneme alinamayacak bir aciklama yazamazsin..birisi yazabilmeli diyebilir bence de sn.Ferit BALTACI nin ilkeleri gibi onun disinda yazilmamalidir kanatindeyim.....nicin derseniz yine kendimi onun yerine koyarak ara vereyim sonra yazayim izninizle... Proje mi...nasil yani.Diyarbakir mazidagi fosfat islemesi mi...Aliaga demir celik ek tesisi mi..Antalya tatil koyu mu...cop fb.tibbi atik yada gubre...atik uniteleri mi...colde yol projesi mi....hayir bunlar degil diyor.peki oyleyse nedir diyorsun....bakarsin yeni hukumet bizden teknik egitim ogretim projesi icin uygulanacak mufredatlari gosterir meslek elemani ve onlari yetistirecek teknik yuk.ogrt.mesleki mufredatlatlari ihtiva eden proje paketi istendiginde bir cagdas oneriniz varmidir denilse ne cevap verilebilr diyelim...sn.Ferit BALTACI ya yardinci olmanin kolay olmadigi aciktir....iste meslekleri yazmaliyiz...ve bir o kadar onemli o meslegin mufredatlari ve uygulamada ayrilacak saat olarak zamanin nelirtilmesi luzum geregidir....mevcut mufredat sudur onerim sudur diye mufredat yazabilen arkadaslari takdir etmenin otesinde bence odullendirmeliyiz derim...gerek meslek liseleri icin.gerekse teknik yuk.ogrt.icin diger gelismis ulkeler ve teknik universiteler mukayesesinde mesleki mufredatlarin hazirlanarak calisma teklif paketi isi yapabilirsek ozlu degerlidir...burada kasdettigim ticaret.saglik.kimya..v.b.meslekleri degildir.diger teknik teknolojik sanayi meslekleridir...bir.zamanlama icin ornek.1977..81 arasi cukurova ziraat.a.s.de Hollandali muh.ile Turkiyede acentalara ve yasal zorunlukta servislerine ki JOHN DEER makinalari kurslari verdik.yetkili el alet ve attacmanlariyle servis elamani sertifikasi icin teorik ve uyhulama toplam.160 saat.ders ve imtihan uykulanarak belge verdik...sen hukumet olarak mesleki diplama vereceksin ciddi olarak onun zamanimizda mufredat saatini varin siz hesaplayin...sertifika kurs belgesi verilen kurslari ciraklik..v.b.ben zaman hesabi icin ornek verdim.bizim ciddi meslek lisesini esas alarak ve diplama verilecek hukumete sunulabilecek mesleki bransta ve saat hesabinda mufredat egitim paketi hazirlanmasini kasdettim.buna atolye uygulama ve teknoloji.teknik resim...v.b.derslere ayrica Turkce.Matematik.yabanci dil...v.b.ilave mufrefat saati olarak onlari hukumet karariyle dusunelim derim...zira bahsettigim yeni mesleki mufredat ve diploma icin yeterlilik calisma kapsaminda hazirlikli olmayi TUBE olarak yeterlidir derim... Teknik yuk.ogrt.okulu icin yine sanayiye uyan mesleki liselerin branslari ve mufredat saatlari belirlendikten sonra Teknik universite meslek branslari mufredat saatlari hesaplanir ilaveten pedegojik egitim ogretim dersleri mufredat saatlari hesaplanir.lisans diploma belgesi verilirken kisinin aldigi toplam mufredat saatina gore MESLEK DALI BILIMINDE mezun olmus ve dalinda MUHENDIS diye...veya MUHENDIS TEKNIK OGRETMEN olarak mezun olmustur diye hukuki formda lisans diplomasi alma hakki verilir.yuksek lisans...v.b Mufredat saatlari ilave bazda hak sahibi.....bilimde......unvanda hukuki metinde diploma belgesi verilir diye dusunmek ve yetkinlik kazandirilmasi uzerine karar vermek yanlis olmaz...Teknik egitim ogrt.iliskin yazmak istedigim bunlardir..… Teknik yuk.ogrt.mufredati eski haliyle uygun gorulsun denir ise mufredat ve saat degiseceginden neden Teknik universitede meslek lisesi bransina uyan lisans mufredat saati farkli olacagindan ileri surulsun ki yeni uygulama da parelel unvan degisimiyle olabilecegini yazdim.degilse supesiz eski mufredat ve unvaninda yeniden TYOO acilisi saglanir ki bu da okulun kapanmasindan elbet daha iyidir derim.bu TUBE ilkelerine ters olmayacagindan yukardaki yenilik yada revize anlamindaki aciklamami 657 sayili kanundaki TEKNIK OGRT.unvani da degismesi gereceginden geri alirim diyeyim.... Gerek sanayide gerek kendi isyeri sahibi Teknik ogrt.lerin bibirleriyle iletisimde olmanin faydasi yadsinamaz.uretimde cesitli projelere girildiginde egitim disi projede danisman olarak kalirsiniz teknik sorumluluk sartnameler ve unvaniniz geregi verilmez zira muhendis unvani aranir istenir.uretimde bir marka olma yeni bir patend almak icin belki unvaniniz yeterli gorulebilir bunda da farklilik istenirse sasirmamak gerekir.Ayrica bu siteyi angaja edebilecek zaman ve verimlilik kaybina sebep olabilecek sn.Ferit BALTACI beyin diger md.olarak yazdigi ilkelere dogru buluyor katiliyorum.cok farkli konularda ozellesmeye girilerek aciklamalari gereksiz buluyorum.yazimi tamamlar meslekdaslarima basari saglik mutluluk dilerim.selam olsun.esenkalin.mart.2022.c.altinsoy [07:59, 27.03.2022] ferit baltacı: DUYURU = TÜBE ‘ nin kuruluş  amaçları  neydi  ve  şu anda geldiğimiz  yer neresi ?                         Görülen savrulmaları kuruluş amacına yönelik  olarak  çözüm  önerilerimi bilginize , katkınıza  ve onayınıza sunuyorum : TÜBE :  bilindiği gibi ülkemizin Üretim Toplumu olması , YTÖO nun yeniden açılması , uygulamalı eğitimin yaygınlaşması ve  Türk sanayicisinin fasondan kurtulup  markalaşması gibi  benzer  temel hedeflerin gerçekleşmesi için  Teknik Öğretmenlerin bilgi , beceri ve deneyimlerini bu uğurda değerlendirerek önce ülkemize ardından üyeler arasında ki dayanışmayı sağlamak  amacıyla  oluşturduğumuz bir kümedir. Teknik Öğretmenlerden oluşan bu topluluğun geçmişine baktığımız da , Türkiye de  siyasi anlamda en yoğun olarak üzerinde oynanan eğitim kurumunun YTÖO olduğunu çok kolaylıkla  görebiliriz. Çünkü , Türkiyenin Üretim Toplumu olmasını sağlayacak tek ve öncü okul pek çok eksikliğine karşın  YTÖO idi .. Bu işlev çok belirgin biçimde görüldü ve  anılan okul kendi çocukları üzerinden devre dışı  bırakıldı ..  Bunu nereden anlıyoruz  ?    1980 den sonra kurulan YÖK ile birlikte ilk el atılan okul YTÖO oldu ve sonra adım adım önce sıradan mühendislik okuluna  dönüştürüldü sonra tümüyle  kapatıldı . Şimdi Teknik okullara , meslek eğitimine öğretmen yetiştiren bu okullar artık  yerlerinde  yoklar . Oysa OSB ler , fabrikalar  , kurumlar daha çok Teknik Öğretmen  ve eğitilmiş  Sanat Okulu , Teknik Lise , Meslek Okulu çıkışlı  teknik adam bulmak için çırpınıyorlar ..Fabrika binası var ,  her türlü makine de var ancak bunları kullanıp üretim yapacak  eğitilmiş insan bulmak her geçen  gün zorlaşıyor… Kısaca ,   Teknik Öğretmen  üretimi  bitirildi  bu  boşluk da  doldurulmadı  ve o yer  şimdi bomboş.. Ülkemizin bilim , teknik anlamında demiryollarından  , su, elektrik , gaz vb tüm şebekelerin sağlıklı ve verimli işlemesi için bile meslek eğitimi almış  teknik adamlara gerek duyulacağı tartışılmaz bir gerçek .  Üretim ortamının  aradığı kişileri  görmezden gelsek bile   , eğer bu tür yetişmiş , eğitilmiş  teknik kadrolar  yoksa  yaşamımızın günlük sıradan işlevlerinin ve  sistemlerin bile   işleyişinde de derin aksaklıkların ortaya  çıkacağı beklenmelidir. Teknik Öğretmenler olarak yıllarca  bir araya gelmememiz , ortak payda da buluşmamamız  için  her türlü küresel kaynaklı olumsuz esintilere uğradık .  Türk  markalarının yaratılmasın da  ,  sanayicimize ,  Türk girişimcisine  destek verme ortamının oluşmasında gösterilen çabalar  çoğunlukla eski alışkanlıkların  yeniden ortaya dökülmesiyle bu çabalar kolayca görüş ayrılıkları eksenine çekilerek  en  iyi  dayanışma  örnekleri bile   bataklığa saplandı . Dünya da hemen her ülke uluslarını   kalkındırmak için  omuz omuza verirken , birlikte  yurtlarını  yabancının egemenliğine kaptırmadan ya da egemenliklerini  geri almak için laboratuvarlardan çıkmazken , Türk ulusunun da kendine yeter bir düzeye gelebilmesi için  ,Teknik öğretmenlerden oluşan dayanışmacı niteliği ile  örnek olmak isteyen TÜBE  , kendisi ufak ancak çok anlamlı ve büyük amaçları olan bu  yapı , TASARIM –ÜRETİM – BİLİM – EĞİTİM  kavramlarını sarsılmadan öne çıkarmak zorundadır.. Son günlerde TÜBE içinde  var olmayan  bir Teknik Öğretmenin  ölüm haberinin duyurulmasının  hemen ardından denk gelen  kandil  ve Cuma kutlamasının  paylaşılmasından sonra  ad  , ad tanıdığım ve bir kez bile TÜBE üzerine  kalemini oynatmayan  , yazı yazmayan , yorum yapmayan   bazı  arkadaşlarımız  yine bir arkadaşımız   NFK  ( Necip Fazıl Kısakürek ) rumuzu ile  “Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! NFK.” siyaseti  sokmaya çalışması  gibi benzer tutumlar nedeniyle  ,kurulduğu günden bu yana  çoğunluğu sanayici Teknik Öğretmenlerden oluşan  ayrılanların toplam sayısı 40 dolaylarında . Sanayici arkadaşlarımı ayrıldıktan sonra arıyorum  “Hocam niçin ayrıldınız ?  Hocam , yıllarca bu tür düşünce ayrılıklarını tattık ,gördük , yaşadık  ve tanıyoruz . Burada yok diye katıldık ancak  burada da benzer durumlar var .  Hocam bizi bağışla , kusura bakma  burada durmayız . Ben artık  sakin bir yaşam istiyorum . Katılma amacımız dediğiniz gibi TÜBE idi ..Ancak öyle değil .. İlginç  ve acı olan ise TÜBE yapısı bu gelgitler ile yerine oturamadığı için  son Salı günü   Adem Kurt hocamızın paylaştığı   " 2.Dünya savaşında patlayan bir şarapnel parçası caddeki metal elektrik direğine çarpıp basıncın şiddeti ile metal direkle birleşir. Bu olaydan sonra patlama şiddeti ile farklı metallerin bir birleriyle kaynak tekniği olan patlamalı kaynak yöntemi geliştirildi.Körfez savaşında Irak’ın sükut füzelerinin iç namlularını Almanya ısı ve aşınmaya dirençli malzeme ile patlamalı kaynak yöntemi ile kapladı. Savaşlar yeni teknoloji geliştirme ve geliştirilen teknolojilerin saha uygulamalarıdır. " Bu bilimsel yararlı paylaşıma ilgi ise yalnızca İhsan hocamın iyi dileği  dışında başka tek bir  ilgi görmedi .. Oysa bu yazı ve video % 100 TÜBE amaçlarına  omuz veren bir paylaşım idi…  TÜBE amaçları doğrultusunda gidiyor diyebilir miyiz ?  Arkadaşlar TÜBE  nin  amaçları  doğrultusunda çalışması için  ayak uydurmakta zorluk çeken arkadaşlarımızı daha çok yormak istemiyoruz… Yollarımızı ayırmak doğrusu olacaktır.  TÜBE  üye sayısının artması konusunda ise olağan üstü seçici olmak zorunda olduğumuzu vurgulamak isterim . Bir kişi  katıldıktan sonra , o kişinin bilgi ve becerisi  yerine  alışkanlıklarını  ya da dünya görüşünü buraya taşımak  istediğinde gerçekten sorunlar da çıkmaya başlıyor.. Dayanışmamıza zarar veriyor. TÜBE de UYULMASI GEREKEN KURALLAR  VE PAYLAŞIMLAR : 1- TÜBE ye  katılım için  Teknik Öğretmen  ya da aynı okuldan çıkışlı olmak. 2- Teknik Öğretmen niteliğini ve özelliklerini unutmamış , bırakmamış olmak 3- Edindiği mesleki bilgiyi , beceriyi  çevresine , sanayiciye , eğitim kurumlarına  iletmek  ve bu uğurda çaba göstermek için istekli olmak. 4- TÜBE sanal ortamda yalnızca gözlemci olmak yerine arada bir de olsa  ilgi duyduğu teknik konularda birikimini , beğenisini , yorumlarını , önerilerini  paylaşmak . 5- Bilinen resmi dini  ve milli bayramlar dışında kutlama yazıları , resimleri paylaşmamak 6- Her türlü  siyasi , dini , mezhep , tarikat , loca , dernek , etnik köken , bölgecilik , vakıf  vb konularda , tartışma çıkaracak , ötekileştirecek  paylaşımlar da bulunmamak 7- TÜBE için de  üye değilse  her hangi bir Teknik Öğretmen kişi ya da arkadaşımızın ölüm haberini , Cuma kutlaması , mevlid kutlaması , kandil kutlaması vb lerinin paylaşılmasının  yapılmaması 8- Konu geçtiğinde , geçmişin  siyasi akımları bir yerde yazılacak ise  karşıda bulunabilecek diğer arkadaşımızın  yanıt vermek zorunda bırakılacağı  bir dil ile değil , barış  içinde ve kucaklayıcı  bir dil kullanarak yazılması istenecek. 9- 80 milyonluk  Türk ulusu olarak  bölünmez , parçalanmaz çelik yumruk gibi bir arada olması  ve bu güçle ileri ülkeler arasına girmek  zorundayız  algısının   benimsenmiş olarak  bu uğurda  çaba gösterecek. 10- Türk sanayicisinin  fasondan kurtulup marka olması   , YTÖO nun yeniden açılması  , Türkiyenin Üretim Toplumu olması , Örgün Uygulamalı Teknik eğitimin  yeniden başlaması  için  TÜBE nin  kurulduğunun  unutulmaması istenecek. 11- Türk teknik eğitimine   katkı vermek için : Tasarım , üretim  anlamında  girişimcilerin  ve bizlerin  eğilmesi  için  özellikle  Eğitim Araçları  , Resimli Duvar Eğitim Panoları , Resimli Türkçe teknik terimler sözlüğü  , Bilim Masaları , Bilim Şenlikleri , CNC oyuncaklar yapılması  vb   gerçekleşmesi için  birlikte  çaba göstermek  ve bu  ortak bilincinin artması  doğrultusunda  birbirimizi   tetiklemesi , özendirmesi istenecek. 12- Şu anda 8  ayrı Teknik Öğretmen  topluluğu  bulunmaktadır.  Hemen tümü de  siyasi olarak ayrılmış  bölünmüş durumda olması ayrı bir sızıdır.. Bu anlamda  biz en iyi bildiğimiz  Teknik ve öğretmenlik konusunda bölünmeden , ayrılmadan   dayanışma göstererek yurdumuza yararlı olmayı amaçlayan tek kümeyiz ve bunu korumak tüm üyelerin yüksek benliğine ve yurt sevgisine kalıyor.. Bunun örselenmesine  izin vermeyeceğiz , bu arkadaşlarımızı önce kazanmaya çalışacağız , başaramazsak da ayrılmak zorunda kalacağız. 13- TÜBE ,  kuruluş amaçları doğrultusunda  sayısal anlamda değil , yararlı olma amacını benimsemiş öğretmen arkadaşlarımızla yol almayı birlikte sürdüreceğiz…    BİLGİ = BU YAZI ÖNCE YÜRÜTME KURULUNU OLUŞTURAN  DEĞERLİ  ARKADAŞLARIMIN GÖRÜŞLERİNE  SUNULMUŞ ONAYLARI ALINDIKTAN SONRA  ŞU ANDA TÜM  TÜBE KÜMESİ İLE PAYLAŞILMAKTADIR. 

Değerli hocalarım Burada teknik konuların tartışılıyor olması grubun amacına yönelik psylaşımların başladığı adına sevindirici. Ben buradaki paylaşımlardan bazı teknik düzeltmelerin olduğunu görerek konuya yabancı alandaki teknik öğretmen hocalarımızı aydınlatmak, bilgiyi paylaşan hocalarımızın da bilgi kaynaklarını kontrol etmeleri gerektiğini paylaşmak istedim. Öncelikle Mahmut Yılmaz hocamızın bahsettiği kaynak yöntemi “ tik” değil, “TIG” dir açılımı da Tungsten inert gaz kaynağı kelimelerinin baş harflerinden adını alır. İkincisi kullanılan elektrod titanyum değil, tungstendir. Tungsten 3400 derecede ergiyen en yüksek ergime dereceli metaldir. Bu sıcaklığa dayanacak pota olmadığı için tungsten toz metalurjisi yöntemi ile içine kobalt tozu ilave edilerek ekstrüzyon yöntemi ile elektrod şeklinde üretilir ve sinterlenerek üretilir.Adem KURT

 

 

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam71
Toplam Ziyaret49063
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Saat