Link adresi : https://www.inanisgazetesi.com
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ev sahipliğinde gerçekleşen programında Çaycuma Belediyesi, Tosyalı Filyos Endüstri Bölgesi Yönetici A.Ş., Filyos Limanı ve TPAO, Filyos Antik Kent Kazı Alanı, Çaycuma OSB Müdürlüğü, Z. Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Kampüsü ziyaret edilerek yetkilileriyle bölgemizdeki yatırımlar ve eğitim olanakları ve bunların artırılması ile ilgili görüşmeler yapıldı. Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Kamitoğlu ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Karaelmas Kalkınma Derneği Başkanımız Sayın Metin Kara ile ortaklaşa yaptığımız iki günlük ziyaret programında dernek bünyesindeki eğitimci ve işadamlarından oluşan heyeti ilçemizde ağırlama fırsatı bulduk. Kendileri ile önce Odamızda bir araya geldik, tanışmanın ardından bölgemiz için yapılabilecek çalışmalarla ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Sonra hep birlikte Belediye Başkanımız Sayın Bülent Kantarcı’yı ziyaret ettik ve Belediye ile yapılabilecek ortak çalışmaları konuştuk. Ziyaretin ikinci gününde Filyos Endüstri Bölgesi, Liman ve Antik Kent gezildi ve yetkilileri ile görüşüldü. Ardından Çaycuma Organize Sanayi Bölgesine geçildi ve bölgedeki sanayicilerle görüş alışverişinde bulunuldu. Son olarak BEÜ Çaycuma Kampüsü ziyaret edilerek eğitim konusunda paylaşımlarda bulunuldu. Özellikle Sayın Ferit Baltacı öncülüğünde oluşturulan Tasarım – Üretim – Bilim – Eğitim Platformu (TÜBE)’nin ve misafirlerimizin mesleki-teknik eğitim konusundaki uzmanlıklarının bölgemizde ihtiyaç duyulan “ara eleman”ların yetiştirilmesinde; sanayi tesislerimizin kullandıkları, ihtiyaç duydukları makine ve teçhizatın temini, onarımı ve bakımının sağlanması konusunda çok faydalı olacağını ve bu iki gün boyunca Odamız adına değerli bir etkinlik gerçekleştirdiğimizi, önümüzdeki zaman diliminde yapacağımız ortak çalışmalarla da bu ziyaret programının olumlu sonuçlarını göreceğimizi düşünüyorum.”
Prof.Dr.Adem KURT Basın bildirgesi
Sayın ilgili
Ülkemizin son yıllarda özellikle savunma sanayiinde gösterdiği gelişmeler, bu alanda bizim terörle mücadelede hep ayak bağı olan yaptırımları ortadan kaldırmış, dünyanın dikkatlerini Ülkemizin üzerine çevrilmesini sağlamıştır. Ülkemizin üretim toplumu olması bizi Dünya ülkeleri arasında ön sıralara çıkaracak en önemli unsurdur. Üretim toplumu sosyal problemleri azaltmanın yanı sıra, ekonomik istikrarı, sosyal bağları güçlendirici de bir etkendir. Üreten insan mutlu insandır, çalışmasının karşılığının somut bir nesne veya teknolojik bir ürün olarak görmesi, çalışanın mutluluğuna sebep olacaktır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasının hemen sonrasında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün talimatlarıyla Türkiye’nin sanayileşmesinde öncü olacak teknik insan gücünü oluşturmak amacıyla Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu 1937 yılında eğitim öğretime başlamıştır. Kuruluşundan hemen sonra Ülkenin sanayicileri tarafından mezunları aranır bir eğitim kurumu haline gelmiştir. Bu kurum 1982 yılına kadar MEB bünyesinde eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmüş, 1982 yılında YÖK yasası ile Teknik Eğitim Fakültelerine dönüştürülmüştür. Bu eğitim kurumunun en önemli özelliği Mühendislik teorik derslerinin yanı sıra, alanla ilgili uygulamalı eğitim vermeleriydi. Teknik Eğitim Fakültesi döneminde de teorik derslerin yanı sıra uygulamalı eğitim önemli oranda korunmuştur. Ancak, Teknik öğretmenlerin ve Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının yetki ve sorumlulukları kanunla tanımlanmamış olması sebebiyle özellikle kamu kurumlarında MEB dışında görev alanlarda Mühendis, tekniker ve Teknisyen kadroları dışında tanımlı teknik öğretmen kadrosu bulunmadığından mezunlarının özlük hakları hep problem olarak devam etmiştir. Bu problemin çözümüne yönelik olmak üzere 13.11.2009 tarih ve 27405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Teknoloji Fakülteleri kurularak bu kurumlar Teknoloji Fakültesine dönüştürülmüş ve mezunlarına mühendis ünvanı verilmiştir. Mühendislik fakültelerinin müfredatlarında uygulama bulunmadığı için Teknoloji Fakültelerinde de uygulama dersleri haftada beş saatle sınırlandırılmış ve böylece AKTS’ler mühendislik Fakülteleri ile uyumlu hale gelmiştir. Sayın ilgili üretim toplumu ilgili üretim alanının cihaz ve makinalarını kullanamayan mühendis veya teknik insanlarla oluşturulamaz. Üretim toplumu olabilmek; henüz öğrencilik sırasında eğitim öğretimin üretime yönelik ders içerikleriyle oluşturularak başlanır. Öğrenci yeteneklerine göre meslekler seçerek bu alanda uygulamalı eğitimle mezun teknik insan gücüne sahip sosyal yapılar istihdam alanı arayışına girmez. Kendileri işlerini kurarak istihdama katkı verirler. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri üretimi artırmak amacıyla bir çok Devlet teşvikleri çıkarmalarına rağmen kendine, aldığı eğitime güvenen insan sayısı yeterli olmadığından bu teşvikler üretimde katkıya dönüşememektedir. Bu amaçlarla Yüksek Teknik Öğretmen Okulu, Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarından oluşan Teknik Öğretmenler Havuzu Ülkenin üretim toplumu olmada bilgi ve birikimlerini mezara götürmek istememektedirler. Gerek eğitim alanında gerekse üretim ve uygulama alanlarındaki bilgi birikimi, uygulama tecrübelerini, Ülkemizin üretim toplumu yolunda değerlendirmek istemektedirler. Bu amaçla Ülkemizde kendi özgüveni yüksek, çağının bilgi teknolojisini takip edebilen, üretim toplumu olmada yol gösterici bir eğitim kurumuna ihtiyaç olduğuna inanmaktayız. Bunun için Yüksek Teknik Öğretmen Okulunun veya aynı amaçlı uygulama ve teorik mühendislik bilgilerinin birlikte verildiği bir yüksek öğretim kurumunun acilen açılarak eğitim öğretim hayatına başlanması gerekmektedir. Eski Teknik Öğretmenlerin tamamına yakını Devlet kurumlarından emekli olmuşlar, bir çoğu vefat etmişlerdir. Hayatta olanların bu eğitim kurumuna tecrübelerini aktarmaları için çok fazla zamanlarının da kalmadığını siz ilgililere sunmak isteriz. Benzer eğitim kurumu bu insanların vefatından sonra açılmasının da beklenen etkiyi oluşturamayacağı, genç kuşaklara bilgi ve tecrübelerini aktarma fırsatının kaçmasına sebep olacaktır. Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla kuşatılmış ülkemizin üretim toplumu olmadan bölgede güçlü olunamayacağı, üretim toplumuna geçişin Teknik Öğretmenlerle sağlanabileceği hususunu siz ilgilere duyurmayı bir vatan borcu olarak görmekteyiz. Bu hususta bizlere düşen her görevi üstleneceğimizi siz değerli ilgililere arz ederiz. 12.12.2021 Prof. Dr. Adem KURT